Mart ayı kaotik ve gökyüzünde neredeyse –Satürn dışında- hareket etmeyen tek bir gezegenin kalmayacağı, son derece yüksek ve karışık enerjilere sahne olacak.
Gerek bireysel haritalar, gerekse de ülke haritaları, yani tüm dünya, bu kozmik enerji yoğunluğundan Mart 2019 itibariyle nasibini alacağa benzemekte.
Astrolojik açıdan da etkilerini gözlemlemeyi ben şahsen merakla beklemekteyim. Zira Hint Astrolojisi ile ilgilenemeye başladığım tarihten itibaren; Vedik’ te kullandığımız 9 gezegenden 8’ inin birden, tek bir ay dilimi içerisinde burç değiştirdiğini, yanılmıyorsam, hatırlamıyorum?
Bu yer değişiklikleri, her şeyden evvel büyük ve yüksek enerjili bir değişim sürecinin dünya ve elbette ki Türkiye açısından start alacağına işaret etmekte.
Mart 2019’ da Türkiye ve dünya gündemi için en önemli gezegen hareketi 23 Mart itibariyle yer değiştirecek olan Rahu/Ketu gezegenlerine ait.
Üstelik de bu gezegenler (Rahu/Ketu) Mart, Nisan aylarının tamamında Hint Astrolojisinde Vargottoma denilen ve gezegeni olduğundan daha da güçlü ve vurgulu kılan bir oluşumun içerisinden geçecekler ki; etkilerinin çok ısrarcı olacağını, tetikledikleri olayların kalıcı-uzun vadeye yayılan sonuçlar üreteceğini söyleyebiliriz.
Özellikle Yay Burcu içerisine ve en önemlisi Satürn’ ün yanına transfer olacak olan Ketu, Kasım 2019’ da yanlarına Jüpiter gelene kadar; Yay Burcu’nun ülkemiz için temsil ettiği konu başlıklarında peş peşe ve can yakıcı talihsiz durumlarla ülkemizi sınamaya son derece potansiyel teşkil ediyor olacak.
Zira Satürn başlı başına problem çıkartan, negatif etkiler vererek, yıpratıcı derslerle sınav yapan bir gezegen iken ve Türkiye’ nin 7. Evinde, Yay Burcu içerisinde hali hazırda 2017 başından beri dış ilişkilerimiz açısından yeterince başımıza dert açmışken, bir de yanına başka bir kriz ve problem yaratıcısı gezegeni: Ketu’ yu Mart sonu itibariyle çekmekte.
Eylül 2017 tarihinden beri Türkiye haritasının 2-8 hattı üzerinde yerleşmiş bulunan Rahu ve Ketu gezegenleri; Hint Astrolojisine göre 23 Mart tarihinde -birlikte aks üzerinde hareket ettikleri için- Türkiye’ nin yükseleni, 1. Evi İkizler ve 7. Evi olan Yay Burcu içerisine geçiş yapacaklar.
18 Eylül 2020 tarihine kadar da Rahu – İkizler; Ketu – Yay Burcu içerisinde konaklamaya devam edecekler.
Bu geçişleri ile birlikte ülkemizin dikkatini, -üzerinde seyehat ettikleri 2/8 hattı dolayısı ile 2018 yılına damgasını vuran ekonomik gelişmelerden sonra- önümüzdeki günlerde 1/7 hattına –yurt dışı ilişkiler, yabancı ülkelerle olan ticari ilişkilerimiz, ticari antlaşmalarımız, turizm, ülkemizdeki dış yatırımcılar, dış ticaret- yani dış dünya ile ilişkide olmamızı sağlayan her türlü aktiviteye çevirecekler.
2019 yılının Mart sonrasındaki süreci Türkiye’ nin dış ilişkiler anlamında sağlam sınavlara tabi tutulacağı bir yıl olma potansiyeline sahip.
Ayrıca 7. Ev; toplumda kadının yeri ile de yakından ilişkili bir noktadır.
Ketu’ nun Satürn’ ün yanına, Hint Astrolojisine göre Yay Burcuna, Mart 2019 itibariyle yerleşmesi ile birlikte 2019-2020 yıllarında kadınlarımız, kadınların hakları, toplum hayatında kadının yeri gibi konuların da Türkiye’ de sıkça gündemde yer bulduğuna şahitlik edebiliriz.
Ayrıca Satürn- Ketu kavuşumu pürüz, problem ve trajedi yaratmaya meyilli bir enerjiyi tetikleyeceğinden; gerek kadınlarla ilgili meselelerin, gerekse dış ülkelerle Türkiye’ nin ilişkileri ilintili konuların, yumuşak ya da hafif şiddetli olaylarla sınava tabi tutulacağını pek tahmin etmemekteyim.
2019 yılı toplumun bireylerinin birbirleri ile uyumu, dış ilişkiler ve kadın hakları ilintili konularda Türkiye açısından pek çok krizin yönetilmek zorunda kaldığı, sıkıntılı, peş peşe gelen talihsizliklere boğuşulduğu bir zaman dilimi olmaya son derece potansiyel teşkil etmekte.
Satürn- Ketu kavuşumunun doğası trajiktir.
Serttir.
Çok zorlayıcıdır.
Negatif enerji barındırır.
Kriz üretir.
O nedenle de geçmişten gelen sorunlarımız, iyileşmesi gereken taraflarımız, hoşgörü ve tevazuunun yeniden gündeme alınma gerekliliği kavranmadan 2020 Eylül’e kadar toplumsal huzurun, bizim açımızdan bir süreliğine askıya alınacağını düşünmekteyim.
Çünkü bu kavuşumun Vedik Astrolojisine göre gerçekleşeceği yer; toplumun huzuru ve birbiri ile uyumunu görmek için incelediğimiz 7. Evinin içerisinde Yay Burcunda yer almakta.
Satürn- Ketu kavuşumunun ana haritamız üzerinde tam karşıda, direkt olarak göz hapsinde tuttuğu gezegen ise halkın mutluluğunu, halkın genel durumunu temsil eden Ay!
Kuruluş anı haritamızdaki Ay tüm bu Ketu-Satürn kavuşumunun olumsuz etkisini bir paratoner gibi üzerine Ocak 2020 sonun kadar çekiyor olacak. Ta ki! Satürn Yay Burcundan çıkış yapana kadar.
Bu süreçte toplumsal olarak kendimizi 2019 yılı boyunca pek mutlu, huzurlu hissedemeyeceğimizi düşünmekteyim.
Dış ülkelerle ilişkiler açısından baktığımızda ise özellikle dış ticaretle uğraşanlar açısından 2019-2020 yılları beklemedikleri gelişmeler ve aksaklıklarla uğraştıkları zor bir dönem olabilir. Bazı anlaşmaların geçerliliğini yitirip, hükümsüz kaldığına şahitlik edebilirler.
Rahu ve Ketu’ nun yer değiştirmesi Mart ayının en önemli enerji hareketlerinin başında yer almakta.
Ancak bunun dışında hiç de azımsanmayacak 2 zorlu etki daha Mart ayına damgasını vuracak.
Bir tanesi hemen aybaşında, 5 Mart’ ta başlayacak ve 28’ inde sona erecek olan meşhur Merkür Retrosu!
Ancak bu sefer gerçekten zorlayıcı olacak, zira Debil/Düşüş -zaten içinde iken doğru dürüst çalışmadığı- Balık Burcunda bu gerilemeyi başlatacak ve 15 Mart’ a kadar Kova Burcu içerisine atlamadan bize pek rahat vermeyecek.
Bu gerilemeyi Hint Astrolojisine göre Türkiye’ nin 9. ve 10. Evleri arasında yer değiştirerek gerçekleştirecek olan Merkür ve -6 Mart Yeni Ay süreci de Türkiye’ nin 9. Evi içerisinde yaşanacağından- tüm oklar direkt olarak devlet otoritesini ve Türkiye’ nin dış ülkeler nezdindeki statüsünü işaret etmekte.
Dünya’ nın Türkiye’ ye bakışı açısı, ülkemiz otoritesi açısından yönetilmesi zor bir süreç yaşayabilir.
Dış ticaretimiz, ya da dış ticareti ilgilendiren yan konu başlıkları ilintili –Örneğin: gümrük- aksaklıklar da bu Mart Merkür Gerilemesi esnasında sıkıntılı bir kriz ortamı yaratabilirler.
Bir diğer zorlayıcı, uzun etki ise uğur ve bereketin, pozitif enerjilerin temsilcisi Jüpiter gezegenine ait.
Jüpiter 16 Mart-6 Mayıs tarihleri arasında, uzunca bir süre Gandanta (Boğulma) derecelerinde ilerliyor olacak.
Bu da iyileştirici, şifa veren pozitif enerjilerini kendisi zor durumda olduğundan pek yansıtamayacak demektir.
Ancak yine de! En azından 31 Mart’ ta başlayıp, 23 Nisan’ a kadar çok zorlayıcı etkiler yayacak olan Satürn-Ketu kavuşumunun yanına kendini konumlandıracak ki; bir nebze olsun Nisan ayında Türkiye’ ye 7. Ev konuları açısından, tam randımanlı olmasa da yine de bir miktar düzeltici-yumuşatıcı etki yansıtabilir.
21 Mart tarihindeki Dolunay süreci (+/- 2 gün) ise Başak Burcu içerisinde, Vedik Astrolojisine göre toprak bütünlüğü ve vatanseverlik ilintili konuların altının çizildiği alanda gerçekleşiyor olacak.
Ekstrem hava koşulları, ufak çaplı depremler, komşular ilintili sorunların tırmanışı, halkın bir başarı ya da olumsuz olay karşısında birbirine yaklaşma-kilitlenme etkileri bu Dolunay sürecinde ülke gündemini meşgul edebilir.
21 Mart tarihine kadar Venüs ise Ketu ile birlikte, Oğlak Burcu içerisinde skandal sayılabilecek durumları tetikleyici şekilde çalışma potansiyeli göstermekte.
Özelikle hem sanat hem iş dünyasından ünlü kişilerle ilgili evlilik hayatlarını, ya da gayrı resmi ilişkilerini ortaya çıkartacak skandal haberleri Mart ayında basında bu kavuşum sebebi ile izleyebiliriz.
Mart boyunca bize olumlu enerjileri yansıtabilen tek gezegen konumundaki Mars ise 22 Mart tarihinde kendi yönettiği ve güçlü çalıştığı –bu sebepledir ki Türkiye’ nin gelir/gider dengesinde Şubat ayında büyük dalgalanmalara neden olmadı.- Koç Burcundan, Türkiye’ nin 12. Kayıplar/çıkışlar/gizli düşmanlar evine, yani Hint Astrolojisine göre Boğa Burcuna geçiş yapacak.
Mars’ ın 12. Evimiz üzerindeki bu transiti de ani kayıplarla, ekonomik dalgalanmalarla, tepetaklak giden bazı ekonomik verilerle (kontrol edilmesi güç olan ani gelişmelerin evi) bu aya damgasını vurabilecek bir başka gösterge olma yönünde ilerlediğini anlatmakta.
Mars Nisan ayının tamamında, 7 Mayıs’ a kadar; çıkış ve kayıpları temsil eden ve sevmediği düşman burç kuşağı Boğa’ da ilerlerken, halkın refahı anlamında, maalesef olumsuz etkiler yayıyor olacak.
Alım gücü ve enflasyonla ilgili verilerde Mart sonu, Nisan boyunca istenmeyen rakamları gözlemleyebiliriz.
Ayrıca Mars bulunduğu noktadan, zaten Gandanta derecelerinde ilerleyen rahatsız Jüpiter’ in büyüttüğü, Türkiye’ ye karşı düşmanca hareketlerin, yer altı örgütlerin aktivitelerini de daha görünür hale getirme potansiyeline maalesef 22 Mart-7 Mayıs tarih aralığında sahip.
Hem gökyüzünün bunca enerji değişimine şahitlik etmesi, hem de Türkiye’ nin hareketli gündemi nedeni ile hepimizin riskli karar ve hamlelerden uzak durmayı başarabildiği bir Mart ayı yaşanmasını dilerim…
Sevgilerimle
©Hint Astroloğu
28 Şubat 2019