Hint Astrolojisine göre Ekim 2019 gezegen yerleşimlerinin ülke haritamızdaki etkileri önemli değişimlerin yer alacağı uzun bir süreç için başlangıç sayılabilecek dizilimler ile dikkat çekmekte.
Geçtiğimiz ay Başak Burcunda ve Vedik Astrolojisine göre çıkartılmış Türkiye Haritasının “toprak” ile ilgili konularını temsil eden 4. Evi üzerindeki gezegen birikimleri, uzunca bir süredir unutmuş olduğumuz deprem gerçeğini maalesef hepimize yeniden hatırlattı.
Ekim ayında Başak Burcu içerisindeki yoğunluk azalmakla birlikte Mars, 18 Ekim’ e kadar yanık bir şekilde bu Burç kuşağı -yani Türkiye’ nin topraklarını temsil eden 4. Evi- içerisindeki yerleşimine devam ediyor olacak.
Mars’ ın Başak Burcu içerisindeki yerleşimi sadece deprem gibi riskleri değil; toprak bütünlüğümüz, toprak kaynaklı sel-heyelan gibi diğer başka sıkıntılı enerjileri de tetikleme şansına sahip.
Deprem ise bunlardan sadece 1 tanesi. Ve maalesef deprem ilintili risk potansiyeli henüz sona ermiş değil.
Ülke topraklarımızın bölünmez bütünlüğü, sınır komşularımız ilintili sorunlar, aşırı hava koşulları nedeni ile oluşabilecek toprak kayması, maden kazaları gibi olayların hepsine Türkiye’ nin 4. Evinin aldığı kötücül etkiler nedeni ile şahit olma potansiyeline sahibiz.
Mars’ ın buradaki yolculuğuna görünüm yolu ile daha da sert etkiler katan bir diğer gezegen ise yine Hint Astrolojisi’ ne göre şu anda Yay Burcu içerisinde yerleşmiş olan Satürn!
Ben şahsi olarak, şu an için çok büyük bir doğa felaketinden ziyade; Türkiye’ nin dış ülkelerle ilişkilerini temsil eden evinin içerisinde zararlı şekilde çalışan Satürn’ ün, toprak bütünlüğümüz ve sınırlarımız ile ilişkili 4. Evimizin içerisinde stres biriktiren Mars’ ın üzerindeki olumsuz etkisinden endişe etmekteyim.
Zira 10 Kasım tarihine kadar Başak Burcu içerisinde kalacak olan Mars bizi bu konularla ilgilenmeye, dikkat çekmeye çalışıyor olacak.
Bu esnada 28 Ekim’ de istasyon yapmaya başlayıp, 31 Ekim itibariyle Retro sürecine adım atacak olan Merkür ise hem bizim karşımızda/düşman olan güçleri temsil eden evimizin içerisinde ilk geri gitme hamlesini yapacak, hem de akabinde diplomasi ile ilgili 5. Evimize geçerek, dış dünya ile hallolmamış sorunları tekrar gün yüzüne çıkartmaya başlayacak.
Bu sebeple önümüzdeki günler Türkiye’ nin diplomasi anlamında Merkür Gerilemesi ile birlikte yüzleşmesi gereken sorunların tekrar su yüzüne çıktığı bir döneme işaret ediyor olabilir.
Ekim ayında Venüs’ ün Terazi Burcu ve Türkiye’ nin 5. Evi içerisindeki yerleşimi nedeni ile daha yumuşak geçişlerin yaşanacağını düşünmekle birlikte; Venüs’ ün bahar atmosferi Kasım ayında dağıldıktan sonra, Ekim’ de filizlenmeye başlayan olayların sonuçları ile kış aylarında sıkça başımızın ağrıması ihtimali bulunduğunu unutmamak gerekiyor.
Özellikle Aralık sonunda derecesel olarak Yay Burcu içerisinde eşitlenmeye başlayacak olan büyük değişim ve dönüşümlerin tetikleyicisi 2 gezegen: Satürn ve Pluto, Türkiye’ yi dış ülkelerle olan ilişkileri anlamında çok zor bir sürecin içerisinde olmaya zorlayabilirler.
Ayrıca bu etki toplumsal olarak kutuplaşılan konuların sert şekilde ortaya dökülmesi ve ardından da büyük bir dönüşümün uzun vadede start almasına aracılık etme şansına sahip.
Pluto ve Satürn’ ün Ketu ile birlikte bu çok sert açı ile göz hapsinde tuttukları bir hassas gezegen ve konu başlığı da Ay sayesinde ekonomimiz olarak dikkat çekmekte.
Bu birliktelikte 3 Ekim tarihinde Retro hareketini bitirip düz gitmeye başlayarak gücünü tekrar toplayacak olan Pluto’ nun da biriktirdiği enerjilerini ekonomimiz ve halkın genel refahı ile ilgili konulara parmak basmak yönünde kullanması son derece olası.
Ayrıca Mars’ ın Başak Burcu içerisindeki yerleşimi sağlık-gıda ilintili bazı can sıkıcı gelişmelerin de yine Eylül ayında olduğu gibi Ekim ayında da haber gündemlerinde yer almasına aracılık etme potansiyeline sahip.
14 Ekim Dolunay’ ı ise devletin otoritesini temsil eden 10. Evimiz içerisinde Hint Astrolojisine göre Ay’ ın Boğulma/Gandanta derecelerinden geçtiği bir noktada oluşacak.
Ay Türkiye’ nin para-ekonomi ile ilgili evinin yönetici gezegeni olduğundan, bu Dolunay süreci de ekonomik anlamda tatsız bazı gelişmelerin yaşanmasına sebep olabilir.
Devlet otoritesinin verdiği bazı yeni ekonomik kararlar, satın alma gücümüz ile ilgili sıkıntıyı daha fazla görünür hale getirebilir.
Ay ortası itibariyle Türkiye’ nin kuruluş anındaki en kalabalık gezegen birikimine sahip 5. Evi içerisinde buluşmaya başlayacak olan transit gezegenler ise bize yine eğitim sistemimiz, gençler, sanatçılar, spekülatif kazançlar ile ilgili konu başlıklarında sarsıcı haberler ile var olan sorunlarımızı hatırlatma olasılığına sahipler.
Kadınlar ve çocuklar ilintili sıkıntılı haberlerinde Ekim ayında basında yer alması etkisine maalesef yine sahibiz.
Eğitim sistemimiz ilintili bazı skandal haberler de bu dönemde açığa çıkabilir.
28 Ekim tarihinde Akrep Burcu’ na geçiş yapacak olan Venüs ile birlikte gökyüzünde karşıdan Retro Uranüs’ ün görünümü ile birlikte Terazi Burcu içerisinde Yeni Ay sürecini yaşayacağız.
Bu enerji birlikteliği sürpriz bazı gelişmeleri, beklemediğimiz haberleri, bazı toplumsal hareketleri ve maalesef yine deprem enerjilerini tetikleyebilir.
Ekim ayının dikkat çekici son hareketi ise 17 Ekim itibariyle Gandanta derecelerine geçiş yapan Jüpiter’in, transit yapan diğer gezegenlerin Kala Sarpa Yoga’ yı oluşturmaları ile birlikte güçlenerek, yine Türkiye’ nin yurt dışı ilişkilerine, yurt dışı ticaretine ve anlaşmalarına vurgu yapacak olması gibi durmakta.
20 Kasım tarihine kadar, arada her ne kadar güçlü çalıştığı ve yönettiği Yay Burcu’ na -Ketu ve Satürn ikilisini şifalandırmaya başlaması bekleneceği yere- geçiş yapmış olsa da! Jüpiter’ in beklenen etkilerini göstermesi maalesef gandanta/boğulma derecelerinde ilerlediği için bizlere yansımıyor olacak.
Ayrıca Jüpiter 17 Ekim – 20 Kasım tarih aralığı fırtına, sel-su baskını gibi su kaynaklı olayların tetiklenmesine de maalesef aracılık edebilir.
Sevgilerimle,
©Hint Astroloğu
30 Eylül 2019