Hint Astrolojisi’ ne göre 2020’ nin son ayının ilk gezegen hareketi, Türkiye Haritası üzerinde Terazi Burcunu terk ederek, Akrep Burcu’ na geçiş yapacak olan Venüs ile 11 Aralık tarihinde gerçekleşecek.
Venüs’ ün Akrep Burcu içerisine geçişi Türkiye’ nin 6. Evine yerleşmiş olması demek oluyor.
Bu aslında 14 Aralık tarihinde Akrep Burcu içerisinde yaşanacak olan Güneş Tutulması’ nın son tamamlayıcı gezegen hareketi olacak.
Hâlihazırda Akrep Burcu ve Türkiye’ nin 6. Evi içerisinde Ketu, Güneş ve Merkür gezegenleri bulunmakta.
Bununla ilgili etkileri “Kasım Ayı Türkiye Etkileri” yazımda detaylı olarak aktarmış ve sağlık alanında devlet tarafından daha sıkı tedbirlerin alınmak zorunda kalınacağını belirtmiştim.
Venüs’ ün de Akrep Burcuna geçişi ile birlikte gökyüzünde Vedik Astrolojisi’ ne göre zorlayıcı, sıkışık ve beklenmedik olayların tetikleneceği enerjilerin aktif hale geleceği “Kala Sarpa Yoga” da tamamlanmış olacak.
Ne yazık ki Mundane/Devlet Astrolojisinde toplum sağlığını ilgilendiren en önemli ev 6. Sıdır.!
Sağlık sistemi, halk sağlığı, sağlık çalışanları, ülke güvenliği, mahkemeler, yiyecek-içecek sektörü, silahlı güçler, işsizlik gibi ciddi ve can sıkmaya meyilli konuların pek çoğu bu evin temsil ettiği başlıklardır.
Güneş Tutulması ile ile birlikte 6. Evin temsil ettiği az önce sıraladığım konu başlıklarının tamamı, Türkiye’ nin önündeki 6 aylık periyotta en önemli gündem maddelerini oluşturacaklar demektir.
Corona Salgınının yaşandığı şu dönemde ilk başta Vedik Astrolojisi ‘ ne göre Ketu’ nun Eylül ayında bu evimize geçişi ile birlikte Pandemi sürecinin kritik bir dönemece girdiği, astrolojik ön görü açısından son derece açık bir durumdu. Kasım itibariyle Güneş ve Merkür’ ün de bu evimize geçişi ile birlikte Güneş tarafından temsil edilen, devlet otoritesinin bu noktaya gözlerini dikmesi zorunluluğu da çok açık bir şekilde gözükmekteydi.
11 Aralık’ ta önce Venüs’ ün buraya yerleşmesi; 14’ ünde Güneş Tutulmasının da 6. Evimiz içerisinde gerçekleşmesi, önümüzdeki 2 aylık süreçte halk sağlığını ve sağlık sektörünü ilgilendiren alanlarda son derece sıkı tedbirlerin ve düzenlemelerin devlet aracılığı ile yaygınlaştırılacağına işaret ediyor.
Ayrıca Mars’ ın 24 Aralık tarihine kadar (Kasım ayında da böyle idi.) tam karşıdan 4. Evimizi ve Başak Burcunu görünümde tutması sebebi ile Corona/Pandemi salgınında iyice yükseliş trendi yaşanması olasıdır.
Dünya ülkeleri adına farklı tarihler söz konusu olsa bile, Türkiye açısından Mars Hint Astrolojisine göre Balık ve Koç Burcundaki geçişlerini tamamlamadan -yani Şubat sonuna değin- bizim açımızdan Corona Virüsünün hız keseceğini düşünmemekteyim.
Türkiye için salgın tedbirlerinde gevşeme yaşanması ihtimali Mart’ tan önce pek mümkün gözükmemektedir.
Aralık ayında mahkemeler, hukuk sistemi, avukatlar ilintili konular; silahlı güçleri alakadar eden, onları ön plana taşıyan bazı gelişmeler; yiyecek-içecek sektörü adına sıkıntılar hem Kala Sarpa Yoga, hem de Güneş Tutulması etkileri ile birlikte ülke gündemimizde önde gelen konu başlıkları olacak gibi durmaktadır.
14 Aralık Güneş Tutulması esnasında 9. Evimiz içerisinde seyreden Neptün’ ün, Rahu ve Ketu’ nun tam orta noktasında bulunuşu; devlet otoritesini, devlet içinde önde gelen kimseleri alakadar eden bazı skandal haberlerin gündeme düşmesini de tetikleme enerjisine sahiptir.
Ayrıca sırlarla yakından ilişkili olan Neptün, bu Tutulma sürecinde 9. Evin temsil ettiği adalet sistemi, barolar, göçmenler, din kuruluşları (Diyanet), dış işleri bakanlığı, yükseköğrenim kurumları/yöneticileri hakkında toplum tarafından bilinmeyen ve duyulduğunda hoş karşılanmayacak bazı gerçeklerin, yolsuzlukların da basında yer almasına aracılık edebilir.
Tam Güneş Tutulmasına yakın tarihlerde, Ketu ve Merkür’ ün de 6. Evimiz içerisinde neredeyse tam kavuşum halinde olması, derin ve gizli olarak Türkiye’ nin aleyhine çalışan düşmanlar ile ilişkide bulunan otorite konumundaki bazı kişilerin ipliğinin pazara çıkmasına sebep olabilecek bir başka skandal etki yaratabilir.
15 Aralık tarihinde Güneş gezegeninin, ardından da 17 Aralık tarihinde Merkür’ ün Yay Burcu’ na geçiş yapması ile birlikte, devlet otoritesinin ilgi alanı dış ilişkilerimizi temsil eden 7. Evimize kayıyor olacak.
Tutucu, muhafazakâr, din bazlı fikirlere sahip duruş sergileyenler ile aksi tarafta yer alanlar arasında hem yurt içinde hem de yurt dışı ilişkilerimizde gergin, huzursuz bazı çekişmeler söz konusu olabilir.
21 Aralık tarihinde geçtiğimiz ay yer değiştirip, Vedik Astrolojisine göre Oğlak Burcu içerisine yerleşen Jüpiter, zaten orada bulunan Satürn ile tam kavuşum gerçekleştirecek.
Hali hazırda devrimci ve eski düzeni yıkıp, yerine yenisini kurmaya meraklı Plüton da Oğlak Burcuna geçme hazırlıkları yaptığından, Aralık ortasından sonra; vergi, borsa, faiz, sigorta konuları hakkında hükümetten daha da radikal kararlar, düzenlemeler gelebilir.
Ekonomik tedbirler anlamında devlet otoritesi kendi içerisinde yapısal ve görevsel değişikliklere de giderek, işi çok daha sıkı şekilde ele alacağa benzemektedir.
(Uzak bir tarih ve ön görü olacak ama takip edenler açısında şimdiden belirtmek istiyorum: Nisan ayında Jüpiter’ in Oğlak Burcu’ nu terk etmesi ile birlikte ekonomi ile yakından ilişkili 8. Evimizde baş başa kalacak olan Satürn ve Plüton maalesef ekonomik anlamda bir kriz ortamını da çok uygun hale getirecekler. Hatta bu süreç Satürn Mayıs 2022’ de yer değiştirinceye kadar çok daha uzun soluklu bir sıkıntının/ekonomik buhranın habercisi niteliğinde durmaktadır.)
Ayrıca kavuşumun gerçekleşeceği 8. Evimiz ölüm oranlarını da temsil ettiğinden, Corona sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısında aralık ayında maalesef artış yaşayabiliriz.
Aralık ayının gökyüzünü Kala Sarpa Yoga’ nın sıkıştırmasının dışında, Mars’ ın, Güneş’ in ve Merkür’ ün Gandanta/Boğulma derecelerinde ilerleyecek olması da bir hayli sıkıntılı kılmaktadır.
Halkın üzerindeki karamsar, umutsuz ve kayıp yaşıyor duygusu yaratan atmosfer/ ruh hali muhtemelen Mars Gandanta/Boğulma derecelerinden çıkıncaya -yani yeni yıla kadar- devam ediyor olacaktır.
21-24 Aralık tarih sürecinde ise Mars ve Plüton birbirlerine çok zıt bir konumda yerleşmiş olacaklar.
Türkiye’ nin 7. ve 10. Evlerini stres altına sokacak olan bu yerleşim, devlet otoritesinin başı, halkımızın dış dünyadaki itibarı ve Türkiye’ nin yurt dışı ilişkileri anlamında çok çatışmalı bir enerjiyi ortaya çıkartabilir.
Yabancı ülkeler ile Türkiye arasında ciddi anlaşmazlıklar, çıkarlarının ters düştüğü durumlar, devlet başkanlarının arasında gelişen tatsız restleşmeler yaşanabilir.
Bu enerji sadece Türkiye için değil, tüm dünya ülkeleri için sıkıntılı bir zıtlaşmaya işaret etmekte.
Yani herhangi bir iki ülke arasında, ciddi restleşme boyutuna varan, tehditkar hamlelerin yapıldığı bir güç gösterisine şahit olabiliriz.
Aralık ayının ikinci yarısı itibariyle dikkat çeken bir risk de anormal hava koşulları, toprak kaymaları –sel ilintili problemler ile Türkiye’ nin karşılaşması olabilir.
Zira 24 Aralık’ ta Balık Burcu’ nu terk edene kadar Mars, topraklarımızı gösteren 4. Evimiz içerisindeki Natal/Kuruluş anı Mars’ ımızı görünümde tutmaktan vaz geçmeyecektir.
Bu da toprak alakalı problemlerin ani şekilde gündeme gelmesi ile ilgili riski sürekli canlı tutmaktadır.
Deprem konusuna gelince: Potansiyel tehlike Aralık itibariyle sıfırlanmamakla birlikte, Geçtiğimiz aylara nazaran daha düşük bir olasılık arz etmektedir.
Ancak 4 – 9 tarih aralığında gökyüzünde oluşacak Kare Yerleşim; 19-21 tarih aralığında Ay’ ın Rahu ve Ketu’ nun orta noktasına düşmesi ve 28-29 Aralık tarihlerinde Ay’ ın Güneş Tutulmasının derecelerinden tam karşı noktadan geçecek oluşu, bu ayın deprem riski yaratması açısından en öne çıkan tarihleri olarak sıralanabilir.
Mutlu yıllar dileklerimle…
Sevgilerimle
©Hint Astroloğu