Vedik Astrolojisine göre 2020 yılının ilk günleri, ilerleyen zamanlarda oluşacak gökyüzü etkilerinin temelini atmak açısından son derece önemli gezegen yerleşimlerine sahne olacak.
Geçen ayın sonlarında yaşadığımız Güneş Tutulması enerjisinin tamamlayıcısı olan Ay Tutulması; 10 Ocak 2020 tarihinde Hint Astrolojisine göre adres olarak:
İkizler Burcunda, 25 Derecede, Punarvasu Takımyıldızında, 2. Pada’ da gerçekleşecek.
Bu etki Güneş Tutulmasını izleyen günler ve aylar esnasında Türkiye açısından, dış dünya devletlerinin politik ve ekonomik anlamda planladıkları hamlelerinin, bizim tarafımızdan daha anlaşılır şekilde açığa çıkmasına aracılık edebilir.
Güneş Tutulması Türkiye haritasında dış devletlerle ilişkilerimizi gösteren 7. Evimiz içerisinde gerçekleşmişti.
Bu nedenle politik ve ekonomik anlamda yaşanacak değişim süreci enerjilerinin bizim açımızdan dolaylı bir yansıma yapacağını, dış ülkelerin kendi iç iyileştirme süreçlerini yönetmek durumunda kalacaklarını düşünmekteyim.
Ancak Hint Astrolojisine göre Ay Tutulmasının yaşanacağı adres, Türkiye’ nin tam Yükseleni üzerine denk gelmekte ve özellikle Tutulmanın yaşanacağı dereceler finansal etkilerinin bizim açımızdan hissedilir olabileceğinin sinyalini vermekte.
Ayrıca Ay Tutulmasının gerçekleşeceği bu “Pada”; finansal zemin olarak güvence arayışına da vurgu yapar.
Yabancı yatırımcıların Türkiye piyasasındaki güven arayışlarının etkilerini Tutulma sonrasındaki aylarda deneyimleyebiliriz.
10 Ocak Ay Tutulması ile birlikte önümüzdeki aylarda İlişkide olduğumuz devletler tarafından dünya ticareti ve düzenlemeleri ilintili yapılan yeni hamleler ya da değişiklikler bizi de yakından etkileyebilir.
Dünya güçleri arasında dış ticaret düzenlemeleri, yeniden yapılanmalar, değişiklikler Türkiye’ ye yansıyacak potansiyel etkiler arasında.
2020 yılının tamamında ve Ocak ayında da dünya üzerindeki krizlerin başrolünde Türkiye’ nin olmasını beklemiyorum.
Ancak dış dünyada yaşanacak tüm değişim, reform süreçleri bizleri politik ve ekonomik anlamda çok yakından ve derinden etkileyecek gibi durmakta.
Hint Astrolojisine göre Ocak ayının neredeyse tamamında Yay Burcu içerisinde tam kavuşum dereceleri içerisinde el ele verecek olan Jüpiter ve Ketu ise dünya üzerinde hem dini hem de politik açıdan fanatikleşen ayrışmaları iyice derinleştirmek için çalışacaklar.
Değişmeye, anlayış göstermeye direnenler açısından ciddi öfkeli tepkileri ortaya dökecek bir kavuşum bu.
Zira anlaşılmak zorunda olduğunu düşünen zor durumdaki taraf ile düzenin alışılagelmiş şekilde devam etmesinden ve çıkarlarını korumak amacında olan taraf arasında yine Ocak 2020’ de Yay Burcu içerisinde yaşanacak olan Satürn- Plüton tam kavuşumu da ciddi gergin ve öfkeli bir toplumsal enerjiyi ateşlemek niyetinde hareket edebilir.
Çünkü kavuşumu gerçekleştirecek (Satürn ve Plüton) gezegenlerin ikisi de birbirinin tam zıddı enerjileri temin etmek isteyen özelliklere sahipler.
Satürn geleneksel, sağlam ve denenmiş olanı savunurken; Plüton mevcut düzenin yıkılıp, yerine yenisinin konmasını arzu eden devrimci bir yapıya sahiptir.
Gökyüzündeki bu kavuşumları da yapılarının zıtlığı sebebi ile yıkıcı, sarsıcı ve kavga eden enerjilerin ortaya saçılmasına aracılık eder.
Özellikle de Plüton Mundane/Dünya Astroljisinde güzellikle değil, büyük yıkımlarla dünyada kendini göstermek isteyen bir gezegendir.
Aslında Satürn ve Plüton’ un derece anlamındaki bu tehlikeli yakınlaşması Aralık ayından beri söz konusu ve etkilerini biz yabancı ülkelerden aldığımız toplum hareketleri ile ilgili haberlerde hep beraber izledik.
Ancak Satürn ve Plüton’ un Hint Astrolojisine göre kavuşum enerjisinin zirve yapacağı tarihler 7-14 Ocak aralığı olarak dikkat çekmekte.
Bu kavuşumun etkisini azaltmaya başlaması ise maalesef Şubat ortalarına kadar uzayacak.
Tam kavuşum derecelerinde birleşecekleri tarihlerde enerjileri daha da yükselten bir Ay Tutulmasını da tam Yükselen Burcumuz üzerinden alacağımız düşünüldüğünde: Dış dünya ülkelerinde çirkin siyasi hamleler, yolsuzluk haberleri, kitle-toplum hareketleri, zorlanmanın getirdiği değişim isteklerinin sesini şiddetle duyacak olabiliriz. Hatta bu sesler bizim dış politikada durduğumuz yeri rahatsız eder şekilde yüksek olabilir.
Değişmek isteyenle, değişime direnen arasındaki kutuplaşmalar dış dünyada 2020 boyunca yankı bulacak eylemlere zemin hazırlama potansiyeline sahip. Elbette ülkemiz de bu olaylardan nasibini alacaktır.
Tüm bu enerjilerle harmanlanan, Yay Burcu içerisindeki bir diğer kavuşum halindeki gezegen ikilisini de unutmamak gerek!
Jüpiter ve Ketu kavuşumu, tüm Ocak boyunca hatta Nisan ayına kadar, hem ülkemizde hem de dış ülkelerde din-fanatik düşünce temelli beklenmedik şiddet, saldırı eylemlerinin tırmanmasına aracılık edebilir.
Hatta bu etki Temmuz-Eylül ayları süresince de yine tırmanışa geçerek, bahanesi din olarak gösterilen yeni terör eylemlerinin tetikleyicisi olacak gibi durmaktadır.
Satürn-Plüton kavuşumuna geri dönersek: Bu iki gezegenin derecesel olarak birbirleri ile yakınlaşmaları dünya üzerinde siyasette çirkinleşmelere, yolsuzluklara vurgu yapılmasına, halkın kendi hakkını savunmak için istekli olmasına da sebebiyet verecektir.
Ocak ayında Vedik Astrolojisine göre Satürn ve Plüton’ un bu tehlikeli yakınlaşmasına ek olarak: 3-11 Ocak tarih aralıklarında Uranüs-Rahu ve Mars arasında da sıkıntılı bir dizilim daha bizleri beklemekte.
Türkiye’ nin haritası üzerinde 1; 6 ve 11. Evler arasında gerçekleşecek olan bu dizilim, ülkemiz müttefikleri ve düşmanları arasında politik anlamda sıkıştığımız, bizi bazı hamleler yapmaya zorlayan etkilerin içerisine çekebilir.
6. Evimizde tüm Ocak ayı boyunca yer alacak olan Mars sebebi ile askeri güçlerin ön plana çıkmak zorunda kalacağı gelişmeler yaşanabilir.
23-31 Ocak tarihleri arasında ise Kova Burcu içerisinde çoktan kavuşmuş olan Venüs ile Neptün’ e aynı derecelerde Akrep Burcu içerisinden tam hizalanarak Mars da katılıyor olacak.
Bu da ülkemiz haritası açısından Ocak 2020’ deki bir başka zorlayıcı gezegen kombinasyonu!
6. ve 9. Evlerimizin temsil ettiği konularda bu hizalanma tetikleyici çalışabilir. Yani:
-Askeri güçlerin gündeme gelmesi,
-Devlet otoritesinin iktidarını hissettirmesi, bu açıdan sert beyanlarda bulunması,
-Dini ve fanatik görüşlerin kötücül eylemlerde bulunması,
-Dış ülkelerde yerleşmiş fanatik görüşlü örgütlerin düşmanca faaliyetlerde bulunması
-Salgın hastalıkların görülmesi
Gibi konular gündemi işgal etmeye Ocak sonu itibariyle Şubat’ ın ilk haftasına kadar son derece aday olacaklar.
Ocak ayının tamamında etkili olacak Venüs-Neptün kavuşumu ise politikadan tanıdığımız ya toplumda bilinen-önde gelen kişiler ile ilgili bazı skandalların ortaya dökülmesine de aracılık etme potansiyeline sahip.
Bu haberler magazinsel olarak özel hayatlarla ilgili olabileceği gibi kişilerin kariyer hayatları ile ilgili sırların ortaya çıkmasıyla da alakalı olabilir.
Bu kavuşum (Venüs ve Neptün) dünya piyasaları açısından petrol ve hisse senedi fiyatlarının da son derece inişli-çıkışlı bir seyir izlemesine sebebiyet verecektir.
Temmuz ayına kadar Hint Astrolojisine göre Kova Burcu’ nu ziyaret edecek olan her gezegen Neptün’ e dokunacağı için özellikle petrol fiyatları ile ilgili spekülatif gelişmeler tüm dünyada ekonomik verilerin dalgalanmasına neden olacaktır.
Ocak ayına özel olarak ise Neptün’ ün yanına yerleşen Venüs toplumun gözü önündeki kişilerin skandallarını ifşa etmeye daha yatkın enerjiler yayıyor olacak.
Tüm bu zorlu gezegen etkileşimlerinin Türkiye’ nin Yükseleni üzerinde gerçekleşecek olan Ay Tutulması enerjisini takip eden günlerde yaşanması ise dünya gündeminin, Türkiye’ yi yakından ilgilendirecek şekilde beklenmedik olaylarla sarsılacağını ve değişimleri başlatabileceğini göstermekte.
Doğal afetler açısında da Tutulmaların ardından geçekleşen zorlayıcı gezegen yerleşimleri tetikleyici olacaktır.
Ay Tutulmasının İkizler Burcu gibi iletişimi temsil eden bir kuşakta gerçekleşmesi, gerçeklerin ortaya çıkışı, kandırılanların uyanışı, kabullenme yerine sorgulama eğiliminin çoğalması gibi etkileri de ortaya dökecektir.
İletişim, medya, gazete dünyası ilintili kişiler hakkında da dikkat çekici gelişmeler, ifşalar gündeme haber olarak düşebilir.
Ocak ayına özel bu yerleşimler arasında hiç şüphesiz ki ülkemiz ve ekonomimiz açısından en önemli hamle 24 Ocak tarihinde yer değiştirecek olan Satürn tarafından gelecek.
Hint Astrolojisine göre 24 Ocak 2020 itibariyle 2017 senesinden beri işgal ettiği Yay Burcunu ve 7. Evimizi terk edecek olan Satürn; Nisan 2022’ ye kadar Oğlak Burcu içerisine ve 8. Evimize yerleşmiş olacak.
8, Evin ne anlama geldiğine yazılarımı takip edenler biraz aşinadırlar.
Ancak yeni okuyanlar açısından, ekonomik olarak 2018 yaz aylarında yaşananları hatırlamak genel bir fikir edinmek açısından yardımcı olacaktır. (Elbette 8. Evin tek temsil ettiği konu ekonomi ilintili değil. Her ay yeri geldikçe konuyu detaylandıracağım.)
Satürn’ ün Oğlak Burcu içerisindeki geçişlerinin daha önceki yıllardaki etkilerine bakılacak olursa 1961-1964 ve 1932-1934 yıllarının Türkiye ve Dünya ekonomilerinin üzerindeki yansımalarından; ciddi daralmalar, yeni düzenlemeler getirdiğini görebiliriz.
İnternet’ten çok kısa bir araştırma ile bakıldığında, 1929 ekonomik buhranından sonra; 1932-1934 arası dünyada ekonomik krizin giderek derinleştiği yıllar olarak dikkat çekmektedir.
Türkiye ise bu dönemi devlet destekli, korumacı kalkınma planları ile aşmaya çalışmıştır.
1961-1964 yılları ise Darbe sonrası bozulan ekonominin yine toparlanmaya çalışıldığı dönemler olarak Türkiye açısından dikkat çekmektedir.
1961 yılında kurulan Devlet Planlama Teşkilatı ile ekonomi bir plan dahilinde karma ekonomik sistem üzerinden yeniden yapılandırılmaya çalışılmıştır.
Satürn tıpkı geçmiş senelerde olduğu gibi 2020-2022 yılları arasında yeniden aynı noktayı Oğlak Burcunu ve Türkiye’ nin 8. Evini ziyaret ediyor olacak.
Yeni kanunlar, yeni düzenlemeler, devlet eli ile bazı konularda ekonomik yapılanmaların söz konusu olacağını önümüzdeki 2,5 senelik dönem için söylemek mümkün.
Çünkü Satürn devlet demektir ve Oğlak Burcu içerisinde -yöneticisi olduğu burç kuşağında- temsil ettiği konuları güçlü şekilde ön plana çıkartır.
Uzun vadede Dünya ekonomilerinde yaşanmaya başlanan yeniden düzen kurma, ivme yakalama için yeniden yapılanma süreçleri, Türkiye tarafından da takip ediliyor olacaktır.
Burada bizim ekonomimiz açısından sıkıntılı etki Satürn’ ün yeniden yapılanma süreçlerinin tetikleyicisi olarak çalışması ile birlikte ekonomide kısıtlanma ve daralma getirme etkisinin de mutlaka kendisini hissettirmesidir.
Özellikle Mart 2020 itibariyle değişen “Dasa”mız ve yaz aylarına kadar pek çok gezegeninin –başta da Mars’ ın- 2018 yazında olduğu gibi Satürn’ ün yanına ziyarete gelmesi, ekonomide yine dalgalı bir döneme geçiş yapacağımızın sinyallerini vermekte.
Üstüne üstlük Jüpiter’ in Hint Astrolojisine göre Retro yapıp, Satürn’ ün yanına yerleşeceği yaz dönemi (Nisan, Mayıs, Haziran 2020) başlı başına yine bir ekonomik daralma göstergesi niteliğinde çalışan enerji konumunda.
Zira Satürn ve Jüpiter kavuşumları genellikle ekonomik daralma anlamı taşır.
Bu etki özellikle 2021 yılında Satürn ve Jüpiter yılın tamamını yan yana geçireceği için tüm dünyada hissedilecektir.
Satürn’ ün yer değişikliğinin hemen ardından 25 Ocak tarihindeki Yeni Ay süreci, gezegenin 8. Evimiz üzerindeki yolculuğunun nasıl olacağına dair ilk ipuçlarını verecek olan olayları tetikleyerek bize kendini hissettirecektir.
Ocak 2020’ de gezegenlerin Oğlak Burcu içerisine yapacağı yığılma, devlet otoritesinin yoğun şekilde mesai harcaması gereken konu başlıklarının fazlalığını bize göstermekte.
Yoğun bir gündem ve her an yön değiştirmeye hazır rüzgârların etkisinde geçecek Ocak ayı ve Yeni Yılın herkese şans getirmesini dilerim.
Sevgilerimle
©Hint Astroloğu
31 Aralık 2019