Haziran 2019, tüm yaz boyunca gezegenlerin çok sıkı ve sert şekilde birbirleri ile ilişkide bulunacakları, dolayısıyla da önümüzdeki çok tansiyonlu ve çok haraketli günleri başlatan ay olacak.
Haziran’ dan itibaren hepimiz, kişisel ve uluslararası düzeyde gergin, sarsıcı ve biraz da korku-endişe-üzüntü yaratan olayları gözlemlemek zorunda kalabiliriz.
Yaşanan gelişmeler karşısında dünya trendi ve bireysel olarak korku duygusu ve güvenlik duyma-güvenlikte kalma ihtiyacının artışı yönünde olacak.
Gökyüzündeki gezegenlerin etkilerinin sert olması beklentisi ve çok yoğun yaşanacak hareketlilik nedeni ile laf kalabalığı yapmadan, dünya ve Türkiye gündemi için ne gibi potansiyel etkilerin yaşanabileceğine, gezegenlerin konumlarını başlık alarak değinmek istiyorum.
Her şeyden evvel Hint Astrolojisine göre 2 Temmuz 2019 tarihinde ülkeleri, dünyayı etkileyen ciddi olayları tetikleme potansiyeline sahip bir Güneş Tutulması yaşayacağız.
Güneş Tutulmalarının etkileri tutulmadan 2 hafta önce başlar, tutulma periyodunu 2 hafta içerisinde -Ay Tutulmasını da gerçekleştirerek- tamamlayarak, bu periyodun 2 hafta sonrasına kadar sirayet eder.
Yani toplamda 6 hafta süresince olayları tetikleme potansiyeline sahiptirler.
Üstelik bu etki, tutulma yaşanmadan önce başlar!
Bu şekilde hesapladığımızda Güneş Tutulmasından 15 gün öncesi, yani 17 Haziran haftası itibariyle bizler Güneş Tutulmasının etkilerini üzerimizde hissetmeye başlamış olacağız demektir.
Tutulma tam olarak Temmuz başında yaşanacak olsa da Haziran ayının 2. Yarısını etkisi altına çekmiş olacak.
O nedenledir ki Haziran ayı yazısında kendisinden bahsetmek mecburiyetindeyim.
Bu Tutulma, Türkiye’ nin kuruluş anındaki Yükselen derecesi ile neredeyse bire bir örtüşmekte!
Hint Astrolojisine göre Türkiye’ nin Yükselen’ i astrolojik adres olarak: İkizler Burcunda, Aridra Takımyıldızında, 15 derecede bulunmakta.
2 Temmuz Güneş Tutulması ise astrolojik adres olarak: İkizler Burcunda, Aridra Takımyıldızında 16 derecede yaşanacak.
Bu ne mi demek?
Temmuz Tutulması Türkiye’ yi çok ciddi şekilde etkiyecek demek!
Türkiye’ nin gündemi çok çalkantılı, karışık ve zor bir sürecin içerisinden geçebilir demek!
Ayrıca bu Tutulmayı başka açıdan önemli kılan bir detay daha var: Amerika’ nın 4 Temmuz tarihli kuruluş haritasında Jüpiter de maalesef astrolojik adres olarak: İkizler Burcu içerisinde, Aridra Takımyıldızında ve 15 derecede bulunuyor!
Bu da 2 Temmuz Tutulmasının ABD’ yi de dış ülkelerle ilişkileri ve iktidardaki güç-lider anlamında ciddi şekilde etkileyecek ve ön plana çıkartacak yansımaları olacak demektir!
Sıcak gelişmelerin ortasındaki isim olarak Ortadoğu’ daki ülkelerin haritalarına da göz gezdirdiğimizde, onlar açısından da bu Tutulma başta düşmanları ilintili konuları, ekonomik olmak üzere kayıpları tetikleyerek pek çok alanda çok ciddi etkilere başlangıç yaratacak gibi durmaktadır.
(Astroloji ile yakından ilgilenenler için: Tutulma Suriye’ nin iktidarı gösteren 10. Evinde. İran ve Irak’ ın kayıpları, izolasyonu gösteren 12. Evinde. İsrail için dış politikasını gösteren 9. Evinde. Genel kabul gören Yükselenlerine göre.)
Güneş Tutulmaları hiç olmayan değil, bekleyen ve şekle bürünmek isteyen enerjileri görünür ve elle tutulur hale getirirler.
Peki şekle girmeyi bekleyen enerji nedir Temmuz Tutulması ile?
Tutulma İkizler Burcunda.
İletişim, ticaret, bilgi, ulaşım, teknoloji, yenilik konuları İkizler Burcunun temsil ettiği alanlar.
Peki biriken ve şekle girmek isteyen enerji nerede?
İkizler Burcu’ nun tam karşısında maalesef Yay Burcunda.
Çünkü Satürn, Ketu ve -Mundane (ülkeler) astrolojisinden bahsettiğimiz için onu da dikkate almamız gerekmekte- Pluto; 3 büyük kötücül enerji, Yay Burcu içerisinde hafızalarında biriktirdikleri enerjiyi Yay Burcu’ nun temsil ettiği konularda patlatmak üzere beklemekteler.
Yay Burcu dini inançlar, hukuk sistemi, halkların inanışı/muhafazakarlığı, tutuculuk gibi konuları bizim de uzun süredir şahit olduğumuz gibi gündemde sıcak şekilde tutmakta.
Ocak 2017 tarihinden beri Satürn Yay Burcu içerisindeki astrolojik hafızasını doldurmakla meşgul.
Türkiye olarak bizim 7. Evimizde bu yolculuğunu sürdürürken; dış dünya ile ilişkilerimizi temsil eden nokta burası olduğundan, yabancı ülkelerle gerek ticari anlaşmalar, gerekse diplomatik ve siyasi ilişkilerin yürütülmesinde bizi fazlası ile zorlamakta.
Ocak 2020 sonuna dek de zorlamaya devam edecek.
İşi daha da zor hale getiren 23 Mart tarihinde, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi yanına Ketu’ nun da gelip yerleşmesi oldu!
Bu katlanan etki ile birlikte Türkiye dış ülkelerle ticari bağları, diplomatik ilişkileri anlamında iyice köşeye sıkışmakta.
Şimdilerde ise İkizler Burcun’ da –Ketu-Satürn ve Pluto üçlüsünün karşısında hizalanmak üzere- Mars, Merkür, Venüs ve Güneş gezegenleri sıralarını beklemekteler!
Yay burcundaki kötücül üçlünün yaylım ateşine tutulmak için 4 gezegenimiz, astrolojide “tetikleyici” –“trigger” tabir ettiğimiz rolü üstelenmek üzere, adeta sıraya girmiş birbirleri ile yarış etmekteler.
Bu 4 gezegenin geçişleri esnasında vukuu bulan ciddi olaylar, kriziler önümüzdeki Tutulma ile Dünya gündemini şekillendirecek ve büyük bir dönüşümü tetikleyecek olaylar zincirini başlatacaktır.
Haziran ayı için aslına bakacak olursanız Mars, Rahu’ nun yanına çoktan geçti ve dünya devletleri arasındaki gerginliği sürekli ateşlemekte.
Öfke patlamaları, hoşgörüsüzlük, birbirini anlamama, ben daha üstünüm-haklıyım, savaş ilanları, askeri güçlerin ön plana taşınması, patlamalar, inatlaşma ve güç savaşları önümüzdeki Haziran ayında Rahu’ nun yanında iyice kontrolden çıkmaya hazır Mars sebebi ile hem Türkiye’ nin hem de Dünya gündeminin manşetlerini oluşturacağa benzemektedir.
Vizyonu biraz daha ileri bir tarihe götürecek olursak: 2019 yaz aylarındaki sıcak gelişimler Mars’ ın Pluto, Satürn ve Ketu’ nun yanına bizzat katılacağı Ocak – Şubat 2020 aylarındaki sonuç niteliğindeki olayların zemini oluşturacaktır.
Bu yaz başlayan krizler sonuçlarını, tüm dünya için şiddet ve korku tünelinden geçtikten sonra mevcut düzen ve anlayışı yıkarak, yeniden inşa etme potansiyeline sahiptir.
Çünkü Pluto-Satürn kavuşumları sancılı şekilde kalıpların yıkılışı sonrası dönüşümler, doğruyu bulma, aydınlanma ve gelişmeye gidilecek yolu gösterir.
Bu 2 gezegenin dünya tarihinde kavuşum yaşadığı daha önceki tarihler: 1946-1947-1948 yıllarında Vedik Astrolojisine göre Yengeç Burcunda ve 1982-1983-1984 yıllarında Terazi Burcun’ dadır.
Daha önceki kavuşum örneklemelerine bakarak, dünyanın zorlu süreçleri aştıktan sonra dönüşüm yaşadığı yıllar olduğunu görebiliriz. O nedenle şimdi de dünya maalesef kutuplaşarak, bir olmayı, herkesin aynı gemide seyrettiğini öğrenmek zorunda.
Az önce bahsettiğimiz Satürn, Ketu, Jüpiter gibi ağır hareket eden gezegenlere oranla daha hızlı gökyüzünde yer değiştirecek ve olayları tetikleyecek yani “trigger” olacak gezegenlerin hareketlerine Vedik Astrolojisine göre sırası ile bakalım:
1 / 20 Haziran – MERKÜR İkizler Burcunda:
Merkür, 1 Haziran itibariyle yöneticisi olduğu ve dolayısıyla etkilerini kuvvetli yansıttığı İkizler Burcu’ nun içerisine geçiş yapacak. Hali hazırda onu İkizler Burcu içerisinde Mars ve Rahu ikilisi karşılamış olacaklar.
Bu 3 gezegenin iletişim-ulaşım-bilgi akışını temsil eden İkizler Burcu içeresindeki vurgusu doğal olarak bu konu başlıklarının gündeme daha fazla taşınmasına neden olacak.
Bu burç kuşağı içerisinde havacılık ile yakından ilişkide olan Rahu’ nun Mars ve Merkür ile yaptığı ortaklık; uçakları, hava taşımacılığını daha fazla dünya gündeminin önüne çıkartmaya niyetli enerjileri harekete geçirebilir.
Merkür’ ün Haziran boyunca burada kalışı, teknoloji kaynaklı bazı aksaklıkların başta havacılık sektörü ilintili olmak üzere tüm ulaşım araçları üzerinde etkili olabileceğini göstermekte.
Ayrıca bu burç kuşağı unutulmamalı ki; Türkiye’ nin Yükseleni olması sebebi ile tüm Haziran boyunca uluslararası ilişkilerde dikkatlerin Türkiye üzerine yoğunlaşacağına işaret etmekte.
Türkiye’ nin ulaşım yolları–coğrafi konumu- iletişimde bulunduğu diğer güçler açısından Haziran ayında Merkür’ ün ziyareti ile birlikte adı bir hayli fazla yurt dışında anılmaya başlayacaktır.
Aynı şekilde ABD de dikkatlerin üzerinde toplanacağı ülkeler arasında.
3 Haziran- YENİ AY Süreci:
Hint Astrolojisine göre Türkiye’ nin 12. Evinde Boğa Burcu içerisinde gerçekleşecek. Çıkışlar, kayıplar, harcamalar, cezaevleri, hastaneler gibi kapalı alanları ve izole edilme durumlarını temsil eden konularda hareketlenmeler yaşanabileceği gibi internet-sosyal medya üzerinde yayılan yeni gizli bir haberin ortaya çıkışına da şahitlik edebiliriz.
4 /27 Haziran – VENÜS Boğa Burcunda:
Yöneticisi olduğu ve dolayısıyla güçlü çalışacağı burç kuşağına yerleşecek olan Venüs, Türkiye’ nin kayıplar-çıkışlar-borçlar- gizli örgütler ilintili konu başlıklarını vurgulayabilir.
Özellikle masraflar ve maddi kayıplar anlamında bu evin vurgulanması kazandığımızdan daha çok harcayacağımıza, karşılığı olmayan para çıkışlarına işaret ediyor.
Ayrıca burası sosyal medya ve web üzerinden haberleşmeyi, bu ağlar üzerinden yayılacak trendleri de bu ay güçlü şekilde göz önünde tutabilir.
Ancak Venüs’ ün esas dikkat çekici hamlesini kendisinden, Hint Astrolojisine göre “Maha Dasa” lordu olduğu ve “Antar Dasa” Lordu Ketu ile karşılıklı geleceği Temmuz ayında beklemekteyim!
Zira bu şekilde aralarındaki başlangıç ivmesini veren ilişki tam anlamı ile transit yapan gezegenler ile güç birliğine erişecek ve Venüs tam bir “tetikleyici” olarak tüm Temmuz ayı boyunca çalışmaya başlayacaktır.
10 Haziran itibariyle MARS-SATÜRN-RAHU-KETU karşıt gerilimi başlangıcı:
Bayram tatilinin hemen akabinde gökyüzünde Mars ve Rahu – İkizler Burcu; Ketu ve Satürn ise Yay Burcu içerisindeki karşıt duruşlarına daha vurgulu şekilde dikkat çekmeye başlayacaklar.
Zira bu günler itibariyle bu 4 gezegen tam karşılıklı olarak aynı derecelerde seyretmeye başlıyorlar.
22 Haziran’ da Mars yer değiştirip, Yengeç Burcuna geçinceye kadar, kendisi ülke haritamızda 6. ve 11. Evlerin yöneticisi olduğundan, dış ilişkilerimizi gösteren eve sert enerjilerini yansıtacak.
Kuvvetle muhtemel bu etki; Türkiye’ nin müttefik (11. Ev) ve düşmanlarının (6. Ev) yurt dışı ilişkilerimizde ciddi roller oynayacağına ve bu haraketlilik esnasında Türkiye’ nin de sahnenin önüne çıkmak zorunda kalacağına işaret etmekte.
Zira Haziran’ ın 2. Yarısı itibariyle yazımın en başında belirttiğim gibi Güneş Tutulması etkilerinin da hissedilmeye başlaması söz konusu olacak ve gökyüzü üzerimizdeki baskısını iyice belirginleştirecek.
Mars savaş, patlama, ani hamleler, öfke ve sabrın taşması ile yakından ilişkide olduğundan; Haziran’ ın 10’ u itibariyle Türkiye’ nin gündemini alt üst etmeye ve çok ani ve sert kararların ardı ardına alınmasına aracılık edebilir.
14 Haziran’ da ise bu karşıtlık en gerilimli eşitlik derecesini tetikliyor olacak.
Mars’ ın yönettiği 11. Evimizin konu başlıklarından bir tanesi de yerel yönetimler ve halk hareketleri olduğundan; sinirlerin bu konular üzerinde gerilmesi, halkın kendini daha net ortaya koyması gibi durumlar söz konusu olabilir.
16 Haziran – GÜNEŞ İkizler Burcuna geçişi:
Güneş, Mundane-Ülke Astrolojisi’ nde devlet otoritesinin sahibini, muktedir gücü, iktidarı gösterir.
Bu tarih itibariyle devlet otoritesinin hükmünü daha net müdahaleler ile hissediyor olma potansiyeli ciddi şekilde başlamış olacak.
Dolunay ve Tutulma etki sürecinin de bu tarih itibariyle başlayacağı göz önüne alındığında “yapılması gerekenin, yapması gereken tarafından” yapıldığı ve otorite kullanımının sert etkilerini 16 Haziran itibariyle deneyimleyebiliriz. Ta ki Güneş İkizler Burcu’ ndan çıkış yapacağı 17 Temmuz tarihine kadar.
17 Haziran – DOLUNAY Süreci:
Yay Burcu içerisinde Moola Takımyıldızında ve Gandanta (Boğulma) Derecesinde pek uğurlu sayılamayacak bir Dolunay süreci yaşayacağız.
Yay Burcu yine bizim dış ülkelerle olan ticaret anlaşmaları, ilişkiler gibi zaten hassas bir dengede uzun süredir devam eden sorunlu alanımız iken; bu Dolunay’ ın kapıda bekleyen malumu ilan eden bazı sonuçları olabilir.
Tam karşıdan Mars’ ın gerginleştirdiği enerjilerle gerçekleşecek bu tamamlayıcı Dolunay; önce ve sonrasındaki 2 gün içerisinde dış ülkeler ile aramızda ciddi sonuçlar üreten bir etkiyi tetikleyebilir.
İkizler ve Yay Burcu odaklı tüm bu hareketlilik içerisinde eski yazılarımı takip edenlerin gayet iyi hatırlayacakları gibi Türkiye’ nin kuruluş anında Yükseleni içerisinde yer alan 2. Evinin yöneticisi Ay gezegeninden ve dolayısıyla 2. Evin en önemli konu başlığı olan ekonomiden henüz hiç bahsetmedim!
O nedenle şimdi bu konuya da çok kısaca değinelim.
Mars, Merkür, Rahu ve Güneş İkizler Burcu içerisinde ilerlerken, hepsi ekonomimizi temsil eden gezegenin üstünden geçiyor olacaklar.
Karşıdan bakan Saturn ve Ketu da cabası!
Türkiye’ nin ekonomisi çok ciddi bir sınavın içerisinden geçmek üzere…
Ta ki bu yaz bitene kadar!
—-
Özetleyecek olursak:
Genel atmosfere baktığımızda, Haziran ayı boyunca ve dahi Temmuz’ da gezegenlerin geçiş yapacağı 2 sıkıntılı takımyıldız da Aridra ve Moola dünya ve Türkiye açısından sıkıntılı olayların yaşanabilme potansiyeline işaret etmekte.
İkizler Burcu içindeki Aridra ve Yay Burcu içerisindeki Moola Takımyıldızı maalesef ki bu burçlar üzerindeki yoğun geçişler nedeni ile Haziran- Temmuz ayları boyunca bir şekilde tetikleniyor ve üzüntü duyulan olayların vukuu bulmasına aracılık ediyor olacaklar.
Bu takımyıldız enerjileri ile birleşen gezegenlerin deprem, fırtına-sel gibi doğal afetleri de tetikleme riski var.
Haziran ayında Merkür-Mars ve Rahu’ nun yaptığı kavuşum başta hava ulaşımı olmak üzere, tüm bilgisayar-teknoloji destekli ulaşım araçlarında arıza- kaotik durumlar yaşanmasına ya da bu vasıtalara yönelik terör saldırılarının tetiklenmesine aracılık edebilir.
23 Haziran seçim günün gökyüzüne gelecek olursak:
Eğer bir seçim yapılacak olursa, çok gerilimli bir gökyüzünün bizlere eşlik edeceğini düşünmekteyim…
Çünkü: seçimden 1 önceki gün; 6. ve 11. Evlerin yönetici gezegeni Mars sıfır derecede düşüşte olduğu ve gücünü doğru yönlendiremediği Yengeç Burcuna henüz geçiş yapmış olacak.
Halkın duygusal tetiklenen fevri kavgalara çok açık olacağını gösteren, sağduyulu değil, tepkisel yaklaşımların üzerimizde hakimiyet kuracağına işaret eden bir yerleşim.
Seçim günü ise Satürn Ketu ile 7. Evin içerisinde tam kavuşum yaşıyor olacak!
2 kötücül, zorluk çıkartan gezegenin tam güç birliği demek oluyor bu etki ve Yükselenimizin, yani halkın genel düşüncesini-ruh halini temsil eden 1. Evin tam karşısında.
Bu da her an patlamaya hazır bir bomba misali karşıtlıkları yönetmeye çalışacağız demektir.
23 Haziran tarihi ile ilgili bir başka dikkat çekici negatif etki ise şu:
Ocak ayında yaşadığımız tutulmada, tutulmaya karışan gezegenlerden biri Satürn idi.
Satürn bu sene gerileme hareketine başlamadan 26 derecede durarak istasyon yaptı.
23 Haziran tarihinde gökyüzünde Jüpiter – Venüs tam karşılıklı 23 derecede; Rahu ve Ketu 23 derecede; Retro Satürn ise 24 derecede olacaklar.
Yani tutulmaya (Ocak 2019 tarihindeki Tutulma) karışan gezegenin (Satürn) istasyon derecesi (26) ile gökyüzünde transit yapan diğer gezegenler arasında çok yakın derecelerde paralellik oluşacak.
Bu etki genellikle pek uğurlu bulunmaz ve sıkıntılı olaylara işaret eder.
Son fakat önemli bir diğer ayrıntı olarak:
Gökyüzünde gezegenler birbirlerine 6/8 dizilimi ile kötücül enerji yayıyor olacaklar.
* Uranüs-Mars-(Jüpiter) arasında, neredeyse tüm Haziran ayı boyunca;
* 20 Haziran itibariyle Merkür’ ün Yengeç Burcuna geçişi ile birlikte, Venüs-Merkür ve Retro Satürn arasında
* 23 Haziran seçim günü ise bu 2 kombinasyona ek olarak Ay’ ın da katılımı ile bir 3. Sıkıntılı kombinasyon daha gökyüzündeki negatif etkiyi bir kez daha perçinliyor olacak.
Haziran ayı ve belirlenen seçim günü civarındaki tüm etkiler, sonucun Türkiye açısından büyük bir değişim sürecini tetikleyecek, dönüştürücü bir etkiye aracılık edeceğini göstermektedir.
Dünya gündemi de son derece hızlı gelişmelere gebe olduğundan, her an her şeyin olmasına hazır ve hızla değişen etkilerin içerisinden geçiyor olacağız.
İzleyip, hep beraber göreceğiz…
Bu sebeple ve siyasi kavgalardan uzak durmak maksadı ile seçim sonucu ile ilgili yorum yapmaktan özellikle geri durduğumu ve bu konu ile ilgili sorularınızı yanıtlamayacağımı şimdiden belirtmek isterim.
Herkese iyi bayramlar dileklerim ve sevgilerimle,
©Hint Astroloğu
28 Mayıs 2019