Ağustos ayında yaşanan Güneş Tutulması sonrasında pek çok ülkede astrolojik olarak beklediğimiz doğal afet haberleri gündemleri işgal etti.
Eylül’ de ise gökyüzünün en büyük fayda vereni Jüpiter, 1 senedir içinde bulunduğu Başak Burcunu terk ederek Terazi Burcuna ayın 12’ si itibariyle geçiş yapacak.
Ekim 2018’ e kadar da bu burç kuşağındaki konaklamasına devam edecek.
Jüpiter’ in bu transit süreci özellikle Türkiye haritası açısından çok önemli!
Çünkü Türkiye’ nin kuruluş anı haritasına baktığımızda; Hint Astrolojisine göre yorum yaparken kullandığımız 9 gezegenin 4 tanesi, Terazi Burç kuşağına yerleşmiş bulunuyor.
Jüpiter de tüm bu 4 gezegene dokunarak 1 senelik geçişini önümüzdeki dönemde tamamlıyor olacak.
Ayrıca Türkiye açısından Vedik Astrolojide bir haritanın gücünü belirleyen en önemli etkenlerden biri olan Yoga oluşumlarının çoğu da bu eve denk gelmekte.
Şans, bereket, aydınlanma getiren Jüpiter gibi gökyüzünün en iyi etkiler veren gezegenin transiti de elbette ki Türkiye haritası açısından büyük önem taşıyor.
Öncelikle Terazi Burcu Türkiye haritasında Vedik Astroloji’ ye göre 5. Eve denk gelmekte.
5. Ev ise Mundane (Devlet) Astrolojisinde: Genç bireyleri, eğlence sektörünü, sanatçıları, borsa gibi spekülatif kazanç enstrümanlarını, toplumun genel anlamda mutluluğunu, doğum oranını, eğitim sistemini, turizmi, büyükelçi ve diplomatları temsil etmekte.
Jüpiter astrolojide değdiği şeyi büyütmesi ile ünlü bir gezegendir.
Dolayısıyla Türkiye’ nin 5. Evi üzerinde ilerlerken, önümüzdeki 1 sene içerisinde, Türkiye’ nin gündeminde genişleyen bir etki ile şu konu başlıklarını görüyor olacağız:
Dizi, filim oyuncuları, sanatçılar, meşhur – medyatik insanlar ilintili haberler. Bu sektörde genişleme – büyüme etkisi.
Turizm sektöründe genişleme. Ya da bu sektör ilintili bazı olaylara dikkat çekilmesi.
Borsa başta olmak üzere spekülatif kazanç araçlarının yaygın kullanımı.
Toplum üzerinde daha pozitif bir atmosferin hakim olması. Ancak balans, adalet, uyum arayışının da fazlaca hissedilmesi.
Doğum oranında artış. Eğitim sisteminde değişiklikler.
Gençlerimizin ve hükümet temsilcilerinin ön plana çıktığı gelişmeler.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir husus da Jüpiter’ in enflasyon etkisi ile yakından alakalı bir gezegen olması durumu.
Zira faiz oranlarını gösteren evin lordu Satürn de Türkiye’ nin bu kalabalık evinin içerisinde yer almakta.
Jüpiter transiti ile birlikte hem enflasyon hem de faiz oranlarında artış etkisi olma potansiyeli söz konusu.
Jüpiter’ in 5. Evimizden geçerken dokunacağı Venüs, Satürn tarafında temsil edilen 9 ve 12. Evler ise dış ticaret ilintili sektörlerin ithalat-ihracat verilerinin yükselen bir trend yakalama ihtimalini düşündürmekte. (Ayrıca Jüpiter’ in 12 Eylül itibariyle ayrılacağı Türkiye’ nin 4. Evinin temsil ettiği emlak ve taşınmazlarla ilgili sektörlerin de daralma yaşama potansiyeline sahip olduğu uyarısını bu noktada yapmak istiyorum.)
Tüm bu etkilerden daha önemli gözüme çarpan nokta ise Türkiye haritasında daha önceki yazılarımda bahsettiğim Karmik Birleşim Yogası’ nın Türkiye’ nin Jüpiter’ in 12 Eylül’ de geçeceği 5. Evi içerisinde form bulmuş olması.
Bu Yoga, zorlu tecrübelerden sonra bir şekilde haritayı düzlüğe çıkaran, hiç ummadığı, ümidini kaybettiği noktada ona yardım elini uzatan bir enerjiye sahiptir. Kaldı ki; bu Yoga’ dan çok daha kuvvetli Evrensel Üçgen Yogası’ nın bir bacağı da Türkiye’ nin 5. Evine denk gelmekte.
Tüm bu etkileri göz önünde bulundurduğumuzda: Türkiye için yeni ve genç, eğitimli, ılıman ve toplum açısından ümit vaad eden, toplumu birleştirici niteliklere sahip yeni bir liderin ufukta belirmeye başlamasına Ekim 2018’ e kadar şahitlik etme potansiyeline sahibiz.
Zira Türkiye Haritasındaki eşsiz Karmik Birleşim Yogasını da, Evrensel Üçgen Yogasını da oluşturan, gezegenlerden bir tanesi liderleri temsil eden gezegen Güneş! Ve Türkiye’ nin Eylül ayı itibariyle en güçlü enerjilerinin yoğunlaştığı evinin üzerinden, gökyüzünün büyük fayda getireni Jüpiter’ in, bir senelik transitine şahit olacağız.
O nedenledir ki Jüpiter bize beklemediğimiz sürprizler ile Eylül 2017- Ekim 2018 döneminde kendini hissettirebilir.
Ancak her ümit vaad eden potansiyelin yanında gezegen transitlerinin bir de negatif sayabileceğimiz tarafları vardır. O nedenledir ki hiçbir Satürn transiti astroloji ile ilgilenenlerin bildiği gibi tümü ile kötü, Jüpiter transitleri de tamamıyla iyi olarak tanımlanamaz.
Jüpiter’ in bu transiti esnasında Türkiye’ nin 9. Ve 3. Evlerinin lordları üzerindeki etkisi de göz önünde bulundurulduğunda negatif yönünün nasıl yansıyacağını tahmin etmek çok da güç gibi gözükmemekte.
Yazılarımı takip edenler için 3. Ev özgür düşünceyi, 9. Ev ise gelenekselci ve dindar kesimleri temsil etmekte ve son 1,5 senedir Rahu ve Ketu’ nun bu evler üzerindeki transitleri nedeni ile Türkiye oldukça gerilmiş durumda.
Yazının ilerleyen bölümlerinde aktaracağım gibi 9 Eylül itibariyle Rahu ve Ketu Türkiye haritasının bu ekseninden ayrılacaklar ancak bu sefer de Jüpiter 3 ve 9. Evlerin temsilcileri üzerinde, olan etkiyi büyütmek üzere harekete geçmiş olacak.
Yani Eylül 2017- Ekim 2018 döneminde, toplumdaki kutuplaşma etkilerinin çoğalarak zıtlaşmalara aracılık etme potansiyeli Jüpiter transiti ile yine gündemlerimizde olmaya devam edecek.
Aynı zamanda gizli düşmanları temsil eden 12. Ev yöneticisinin üzerinde de Jüpiter’ in etkisini hissedeceğimiz için yasa dışı faaliyet gösteren örgütlerin, ülkemiz üzerindeki oyunlarının hala devam edeceğini de belirtmek gerekiyor.
Bu bağlamda 9 Eylül itibariyle yer değiştirecek olan Rahu – Ketu aksından da bahsetmemiz lazım.
Mart 2019’ a kadar Ketu ,Oğlak Burcunda ve Türkiye’ nin 8. Evinde; Rahu ise Başak Burcunda ve 2. Evimiz üzerinde transitlerini gerçekleştiriyor olacaklar.
Şubat 2018 tarihine kadar da tüm gezegenleri aksları arasında sıkıştırarak Kala Sarpa Yoga’ yı meydana getirecekler.
Jüpiter’ in yukarıda bahsettiğim olumlu enerjilerinden yararlanmamızı geciktirecek bir etki olarak bu oluşumun da engelleyici bir tarafı olacaktır. Yani Jüpiter transitinin faydalı etkilerini Türkiye muhtemelen transit periyodunun 2. Yarısında daha fazla hissedebilir durumda olacak.
Ketu doğal afetlerin, şiddetin, kazaların, korkulan eylemlerin göstergesidir. Ayrıca yoksulluğu ve dini hizmet veren kurumları da temsil eder.
Yerleşeceği 8. Ev ise: Seller, fırtınalar, depremler, kazalar, ani ölümler, büyük değişim getiren olaylar ve spekülatif kazançlarla ilgilidir.
Birbirine benzer konuları temsil eden bir gezegen ve ev, Eylül itibariyle 1,5 sene sürecek şekilde, güç birliği yapmaya başlayacak kısacası.
Tam karşısındaki Yengeç Burcunda ve Türkiye’ nin 2. Evindeki Rahu ise: Diplomatik hareketleri, manipülatif aksiyonları, aldatmacaları, hile ve abartılı, panik yaratan olayları temsil eder.
2. Evin temsil ettiği en önemli konu ise ekonomi.
Döviz kurları, alım gücü, bankalar, enflasyon, bütçe gibi finansal göstergelerin hepsi bu evden Mundane Astrolojisinde incelenmekte.
Rahu aslen, 2. Ev gibi maddi konularla ilintili evlerde Hint Astrolojisinde hoş karşılanan, uğurlu sayılan bir gezegendir. Ancak Rahu abartan ve sahte, samimi olmayan, uçucu etkiler vermesi ile de bilinir ve dengesiz enerjiler yansıtan, tuhaf bir tabiatı vardır.
Tüm bu göstergeler Türkiye’ nin önündeki 1,5 senelik süreçte ekonomik anlamda inişli-çıkışlı etkiler ile boğuşacağına işaret etmekte.
Ayrıca faiz oranlarındaki dalgalanmalar, enflasyon gibi sebepler nedeni ile bazı insanların fazlası ile zenginleştiğine, bazı kesimlerin de giderek fakirleşmesine şahitlik edebiliriz. Ayrıca spekülatif piyasalarda iyi hamleler yapabilenler için ani zenginlik artışları da olabilir. Yani piyasada yeni zenginler türeyebilir.
Ancak tüm bu göstergeler, özellikle 2018’ de finansal stabilizasyon anlamında Türkiye açısından pek parlak etkilerin söz konusu olamayacağına işaret etmekte.
Özellikle tam karşıdaki 8. Eve yerleşen Ketu’ nun doğal afetleri tetiklemesi potansiyeli de göz önünde bulundurulduğunda, finansal anlamda yaşanacak olan afet benzeri olaylardan da ekonomimizin zarar görebileceği ihtimalini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Rahu – Ketu aksının yer değişikliğine son notu da 8. Evin altını çizdiği konu başlıklarından biri ile eklemek istiyorum.
Beklenmedik, zamansız ani ölümlerle de önümüzdeki 1,5 senelik periyotta sarsılıyor olabiliriz.
Ölümler her zaman yaşanmakta elbette ki! Ancak bu dönemde toplumun derinden ilgisini çekebilecek, göz önündeki insanlarla ilgili olan kötü haberler, şüpheli sonlar, toplumun dikkatini daha fazla toplayabilir.
Geri kalan gezegen yerleşimlerine baktığımızda ise Eylül ayının tamamında Aslan Burcu içerisinde kalacak olan Mars, komşularımız ilintili bazı konuların Türkiye ile olan ilişkilerinde tansiyonu yükseltme potansiyeline sahip.
Ayrıca bir önceki ay yaşanan Güneş Tutulması ile eşleşen derecelere geldiği 3-4 Eylül (Hatta Merkür ün yerleşimi ile bu süreci 2-8 Eylül tarihlerine kadar genişletmemiz mümkün.) tarihlerinde devlet otoritesinin sert bir üslupla ve emreden tarzda beyanlarına, herhangi bir konu ile ilgili olarak şahitlik edebiliriz.
6. Evde Gandanta sürecinde ilerlemekte olan ve daha uzunca bir süre bu pozisyonda kalacak Satürn ise yine Türkiye’ ye karşı yapılacak düşmanca hareketler tehlikesinin bizim açımızda hala devam ettiğini göstermekte.
Her açıdan hareketli geçeceğe benzeyen sonbahar ve kış aylarının hepimize olumlu gelişmeler yaşatmasını dilerim.
30 Ağustos Zafer ve Kurban Bayramlarımız kutlu olsun…
Sevgilerimle,
©Hint Astroloğu
1 Eylül 2017