Hint Astrolojisine göre 1 Eylül tarihinde Aslan Burcunda gerçekleşecek olan Güneş Tutulması ve ardından Güneş Tutulmasının bir nevi tamamlayıcısı niteliğinde çalışacak olan 16 Eylül tarihli Ay Tutulması sonbaharın en önemli gökyüzü hareketleri olacaklar.
Ayrıca Merkür yine Vedik Astrolojisine göre 1-8 Eylül tarih aralığında Başak Burcunda; 9-21 Eylül tarihlerinde ise Aslan Burcu üzerinde Retro /Geri hareket halinde olacak.
Merkür’ ün geri hareketini bitirip, istasyon konumundan çıkması ise 26 Eylül’ e kadar uzayacak.
Yani yaklaşık olarak Eylül ayının tamamında meşhur Merkür Gerilemesi etkilerini yaşıyor olacağız…
Hem Tutulmaların yaşanacağı eksenler, hem de Merkür’ ün geri hareketini yaparken dolaşacağı Aslan–Başak Burcu yerleşimleri göz ününde bulundurulduğunda; Eylül ayı gökyüzünün, Türkiye açısından en fazla öne çıkaracağı 3, 4, 9 ve 10. Evlerin temsil ettiği konular olarak belirginleşmekte.
Yazının ilerleyen bölümlerinde bu evlerin ilke haritamız üzerindeki etkilerini daha detaylı açıklıyor olacağım…
Eylül ayında gökyüzünde ülkemiz açısından en sevindirici gelişme, bizi uzun süredir çok gergin ve tehlikeli bir enerjinin içerisinde bırakan Mars’ ın Şubat ayından beri konakladığı malefik (kötücül) 6. Evimizden ve Akrep Burcundan ayrılarak, 18 Eylül itibariyle Yay Burcuna geçişi olacak.
Yazılarımı takip edenlerin yakından bildikleri gibi: Mars’ ın terörist örgütleri, düşmanlarımızı, yasadışı faaliyetleri ve bunların karşısında ülkenin güvenliğini sağlamakla görevli polis, asker gibi silahlı kuvvetlerini temsil eden 6. Evimizdeki diğer bir kötücül gezegen olan Satürn ile birlikte yaptığı uzun yolculuk hepimizce malum olan, pek çok kötü olayın ard arda yaşanmasına sebebiyet verdi.
Ülke haritamızda 6. Evin vurgusu Satürn’ ün buradaki varlığı nedeni ile hala azalmış değil! Ancak en azından Eylül itibariyle Mars’ ın hiç değilse tansiyonu iyice tırmandıran etkisinden bu ev kurtulmuş olacak.
Mars’ ın yeni adım atacağı alan ise Türkiye’ nin dış ülkelerle ilişkilerini, uluslararası anlaşmazlıkları/anlaşmaları, toplum içi uyumu/uyumsuzluğu, ticari iş ilişkilerini temsil eden 7. Evi olacak.
Mars’ ın yeni yerleştiği yer itibariyle Türkiye’ nin Yükseleni’ ni de görünümde bulundurması nedeni ile Türkiye’ nin dış ülkelerle olan iletişiminde daha atak hamlelerle kendini göstermesi söz konusu olabilir.
Uluslararası konularda ülkemiz adına gergin bir iletişim, ters düşmeler, ilişkilerin stresli bir hava izlemesi gibi etkenler Eylül sonu itibariyle gündemdeki yerini alırken, bu etki altında Kasım ayına kadar uzanan bir süreç geçirebiliriz. Olayların ani şekilde gelişmesi ile birlikte, devlet otoritesin temsil eden kişilerin sert çıkışları da bu döneme damgasını vuracak gelişmeler yaratabilir.
Merkür 1-8 Eylül tarih aralığında Başak Burcunda geri giderken Türkiye’ nin 4. Evi üzerinde bulunacak.
Türkiye açısından Merkür’ ün bu konumdayken en fazla etki etme potansiyeline sahip olduğu alan: emlak piyasaları ile ilgili konular. Emlak piyasalarında durgunluk ya da gayrimenkullerle ilintili sistemlerde bir haberleşme-iletişim sorunu olarak retronun etkilerini hissedebiliriz.
Merkür’ ün öğrenme ile olan yakın ilişkisinden ve gerileme hareketinin okulların açılma sürecine denk gelmesi nedeni ile eğitim sistemini ilgilendiren aksaklıklar, sorunların da Eylül ayı içerisinde yaşanma potansiyeli söz konusu.
İyi organize olunmaması, önceden düşünülerek tedbir alınmamasından kaynaklanan çeşitli zorluklar, yanlış anlamalar, eksik-geç bilgilendirme gibi sebepler, eğitim sistemi içerisinde yer alan kişileri (öğretmen, öğrenci, yönetici, çalışan…) bu ay fazlasıyla uğraştırabilir.
Merkür 4. Evimiz üzerinde gerilerken; hava durumundaki ani değişimler, sel-su baskınları, toprak kaymaları ve madencilikle ilgili kazlar da özellikle Eylül’ ün ilk haftasında ülkemiz açısından riskli konu başlıkları olarak sıralanmakta.
Hatta 16 Eylül’ de Ay Tutulması ile yine ülkemizin 4. Evi üzerinde yoğunlaşacak olan gökyüzü enerjileri, bu süreci Eylül’ ün tamamına ve Ekim, Kasım aylarına kadar uzatmakta. Özellikle Türkiye’ nin 12. Evinin yöneticisi konumunda bulunan Venüs’ ün Ay Tutulması enerjisinin içerisinde yer alması, bir deprem olasılığını da maalesef sel, su baskınları, maden kazaları ve toprak kaymaları yaşanma riskinin yanına katmakta ve 2017 başına kadar da bu potansiyeli canlı tutmakta.
Elbette Jüpiter’ in geçen ay yaptığı yer değişikliği neticesinde Başak Burcundaki konumu da bu ay itibariyle güçlenmeye başlıyor. Bu da Jüpiter’ in Türkiye’ nin 4. Evi ile ilgili Ağustos yazımda daha ayrıntılı olarak bahsettiğim başlıkları Eylül ve sonrasındaki dönemde daha aktif şekilde çalıştırmasına neden olacaktır.
“……….11 Ağustos 2016 itibariyle Jüpiter, 12 Eylül 2017′ ye kadar kalacağı Türkiye’ nin 4. Evi ‘ ne denk gelen Başak Burcu yolculuğuna başlamış olacak.
Hep tekrar ettiğim gibi Jüpiter olanı büyüten bir gezegendir.
4. Ev ise bizim vatan, bayrak, milliyetçilik duygularımızla ilişkili, aynı zamanda vatan topraklarının bölünmez bütünlüğünü temsil eden bir noktadır. Jüpiter‘ in Türkiye’ nin 4. Evi üzerindeki yolculuğunda bu duyguların fazlası ile vurgulandığı bir döneme adım attığımızı ifade etmeliyim.
Ağustos 2016 sonları itibariyle Türkiye’ nin özellikle dış ülkeler tarafından kendisine yapılan negatif hamlelere karşı tek vücut halinde tepki vermeye çalışacağını, milliyetçilik vurgusunun halk üzerinde etkili olmaya başlayacağını gözlemleyebiliriz.
Ancak Başak Burcunun yer altı ve kaynakları, özellikle de toprak ile yakından ilgili olduğunu unutmamak gerekiyor.
Jüpiter‘ in Hint Astrolojisine göre 1 senelik Başak Burcu Yolculuğunda; depremler, madenler, maden kazaları, toprak kaymaları, seller ile ilgili konuları da tetikleyebileceğini hatırlatmak gerekmekte. Bu tarz doğa olayları ile Ağustos 2016- Eylül 2017 döneminde Türkiye daha fazla muhatap olmak zorunda kalacaktır demek çok yanlış bir yorum olmaz.
4. Ev, Mundane Astrolojisinde aynı zamanda muhalefet partilerini de temsil eder.
Jüpiter‘ in Türkiye’ nin 4. Evine geçişi ile birlikte; muhalefet partilerinin faaliyetlerinde bir hareketlenme, seslerinin yükselmesi, güçlerinin artışı söz konusu olabilir.
Kısacası Ağustos 2016 itibariyle muhalefet partilerinin Türkiye gündeminin içinde daha aktif rol oynayacağını söyleyebiliriz.
Ülke genel menfaatleri doğrultusunda iktidar ve muhalefet partilerinin bir arada yer aldıkları projeler de bu dönemde gündemde yerini alabilir.
Başak Burcu / Jüpiter kombinasyonu, ülkemiz üzerinde psikolojik olarak endişe-kaygı hislerini de arttırma potansiyeline sahip. İyi niyetle başlanılan güzel girişimler beklenmeyen ani aksaklıklar ile bu dönemde yarıda kalabilir………”
Gökyüzünde Merkür gerileme hareketini yaparken, 9 Eylül itibariyle Aslan Burcuna geçtiğinde ise Türkiye açısından Hint Astrolojisine göre 3. Ev konularında aksaklıklar yaşanmaya başlayacak.
3. Ev, komşularımızla iletişimimiz konusunda, bizi bazı istenmeyen durumlarla karşı karşıya bırakabileceği gibi artık eskisi kadar canlı ve güncel olmadığını düşündüğümüz çeşitli mevzuların da yeniden gündeme gelerek gerginlikler yaşanmasına sebebiyet verebilir.
3. Evin ulaşım, haberleşme ve iletişimle olan bağlantısı nedeni ile hem Güneş Tutulmasının, hem de Merkür gerilemesinin bu konularda bize bazı sorunlar yaşatması potansiyeline sahibiz.
Eylül ayında ulaşım sistemleri ile ilgili teknolojik aksaklıklar, ihmal kaynaklı kazalar-gecikmeler özellikle toplu taşıma araçları ile ilgili yaşanabilir durumda. Ayrıca internet bazlı iletişimin çeşitleri de 3. Evin konu başlıkları arasına girdiğinden, Eylül ayının tamamında yine sosyal medya yasakları gündemdeki yerlerini alabilirler.
Gazeteler, gazeteciler, medyatik insanlar ile ilintili haberler de yine Türkiye gündeminin öne çıkan başlıkları arasında yer almaya 3. Evin Eylül ayındaki vurgusu nedeniyle devam edecekler. Özgür düşünceyi, fikrini ifade etmeyi temsil eden konular/kişiler bu ayın tamamında yine hassas dengeler üzerinde yürüyecek. Bazı tatsız olayların vukuu bulması da bu başlığın hayatlarımızda yine ön sıralara yükselmesine neden olabilir.
Tutulmalara gelince…
1 Eylül Güneş Tutulması Hint Astrolojisine göre Purvaphalguni Takımyıdızının 1. Padasında, Aslan Burcunda gerçekleşiyor olacak.
Purvaphalguni hüküm süren ile ilgili bir Nakshatra’dır ve özellikle de tutulmanın içinde gerçekleşeceği Pada’ sı “yönetenleri/yöneticiyi” temsil eder.
Takımyıldızın kendisi nefret ve sevgi dengesini kurmak, egoyu yenip, küçük meseleleri büyütmemeyi, kabalaşmamayı amaç edindiği takdirde başarılı sonuçlar üretir.
1.Padanın yönetici gezegeni ise Güneş’ tir ve ülke astrolojisinde Güneş devletin başındaki kişiyi/devleti yönetenleri temsil eder.
1 Eylül Güneş Tutulması esansında Aslan Burcunda Rahu, Güneş ve Ay Purvaphalguni Takımyıldızında Türkiye’ nin 3. Evinde bir araya gelirlerken, tam karşısında Hint Astrolojisine göre otorite konumunu temsil eden 9. Evde Ketu da onlara eşlik ediyor olacak.
Güneş Tutulmasının tüm parametreleri neredeyse tek bir adresi işaret etmektedir. Devletin başındaki, otoriteyi…
Tutulmalar tamamlanma etkisi taşırlar. Başlamış, süregelen, zaten etkileri var olan şeyler tamamlanırlar ve sonuçları ile bizi yüzleştirirler.
9. Ev; inançlar, fanatik görüşler, yurt dışı ile de ilgilidir ve ülkemiz üzerinde tüm yaz aylarına damgasını vuran olayların, patlamaların-saldırıların ardında, darbe girişimi de dâhil olmak üzere, yurt dışında örgütlenen fanatik ve din kökenli oluşumlar yatmaktadır.
Sonuç olarak 1 Eylül Güneş Tutulması ülkemiz açısından kış aylarından beri yaşanan hareketli ve sancılı sürecin tamamlanma aşamasına gireceği ve gerçekleşen olayların hepimiz açısından tam olarak netleşerek anlam kazanacağı bir zaman dilimini önümüzdeki günlerde tetikleme potansiyeline sahiptir.
Bazı yazılı belgeler, evraklar ışığında tüm bu süreç içerisinde gözden kaçan bir takım ayrıntıların da gün ışığına çıkması, üzeri kapalı kalmış konuların netleşerek, gerçeğin anlaşılmasını getirecek bir tetiklenme de Güneş Tutulması sebebiyle yaşayabiliriz.
1 Eylül Tutulması ile birlikte tamamlanma/anlaşılma sürecine geçiş yapacak olan konu başlıklarının tümünün içerisinde, kendi devlet otoritemiz son derece önemli bir rol oynayacak.
Tutulmanın karşı tarafında 9. Evde fanatik görüşlü/inançlı kişilerle ilgili yabancı ülkelerle olan iletişimimiz ve hukuksal konular yer alırken, komşularımızın da içine dahil olduğu bazı konular yine netlik kazanma şansını yakalayabilirler.
Bu süreç içerisinde netlik kazanan konular malumun ilanı olarak gözükse de hemen ardından yaşanacak 16 Eylül Ay Tutulması ile birlikte Güneş Tutulmasının etkilerinin hangi konu başlıklarını aktif hale getireceğini bir bütün halinde düşünmekte fayda var. Çünkü Güneş Tutulması ile start alan olaylar Ay Tutulması ile elle dokunulur, gözle görülür hale gelme potansiyeline sahip.
16 Eylül Ay Tutulmasına baktığımızda ise Tutulmanın Balık Burcunda, Purvabhadrapada Takımyıldızının en değişken tabiatlı olarak adlandırabileceğimiz 4. Pada’sında; Türkiye’ nin 4 ve 10. Evleri ekseninde, Jüpiter ve Venüs eşliğinde gerçekleştiğini görüyoruz.
Ay Tutulmasının gerçekleşeceği Takımyıldız Hint Astrolojisinde zaten görünenin ardında başka bir gerçekliği saklaması ile anılan bir yapıya sahiptir. Kurtuluşu egosunu susturabilmesinde yatar.
Hem Güneş Tutulmasının hem de Ay Tutulmasının içerisinde gerçekleşeceği Takımyıldızların hepsi “ego” konusuna, üstelik de gerçekleştikleri evler itibariyle “devlet otoritesini, devletin en üst makamını” işaret ederek, vurgu yapmaktadırlar.
Bu da Eylül ayında özellikle dış ülkelerle olan iletişimimizde devleti temsil eden kişilerin hamlelerini kibre kapılmadan, haklılığımızı ortaya koyacak şekilde ortaya koymaları gerekliliğini fısıldamaktadır.
Özellikle Ay Tutulmasının içinde gerçekleşeceği Takımyıldız hem kurban, hem de zulmeden rolleri arasında hızlı yer değiştirebilen bir yapıya sahiptir.
Haklı olduğumuz bir konuda, kişisel ihtiraslara yenik düşülmesi halinde haksız konumuna düşebileceğimizi ve Tutulmanın içinde gerçekleştiği 10. Evin temsil ettiği en önemli konu başlıklarından biri olan “ülkenin diğer devletlerarasındaki statüsü/saygınlığı” alanında kolayca yara alabileceğimizi belirtmek gerek.
Bireysel iradelerle, iyi yönetilmiş bir süreç sonucunda ise bu Ay Tutulmasının Türkiye açısından son derece olumlu sonuçlar üretmesi de mümkün. Zira Ay’ ın takımyıldızı hem cenneti hem de cehennemi vaat eden bir yapıya sahip…
Tutulmanın diğer ekseninde yer alan Türkiye’ nin 4. Evi ise; muhalefet partilerini de içine alacak şekilde milliyetçilik, topraklarımızın bölünmez bütünlüğü ile ilgili konuların halkın gündemine oturacağını işaret etmekte. Pozitif tarafından baktığımızda bu evde 2 iyicil gezegenin (Venüs ve Jüpiter) varlığı, halkın birbirine kenetlenmesi anlamında olumlu bir atmosfer yaratabilme potansiyeline de sahip.
Ancak 4. Evin üzerinde 16 Eylül Ay Tutulması ile biriken enerjinin toprakla ilgili deprem, sel, maden kazaları gibi bir konu ile de ilgili bir oluşumu tetiklemesi, bunun da halkın birbirine kenetlenmesi sonucunu doğurması, arzu etmemekle birlikte, negatif yönden baktığımızda oluşabilecek riskler arasında.
Son olarak 18 Eylül’ de Hint Astrolojisine göre Başak Burcundan, kendi evine Terazi Burcuna geçerek rahat edecek olan Venüs’ ün, özellikle borsa gibi spekülatif kazançları temsil eden Türkiye’ nin 5. evinde, ay sonuna kadar piyasalarda olumlu bir atmosfer estirebileceğini; ya da gençlerle/çocuklarla ilgili bir haberin ülke gündemimizi sevindirici şekilde etkileyebileceği potansiyeline işaret etmek istiyorum…
Sonbaharın ve Tutulmaların hepinize yeni umutlar getirmesini dilerim…
Sevgilerimle,
©Hint Astroloğu
31 Ağustos 2016