Türkiye yeni yıla, Kasım 2015 itibariyle gökyüzünde tüm gezegenlerin Kala Sarpa Yoga etkisi ile sıkışmaya başladığı sürecin artık yavaş yavaş aralarına Jüpiter‘ in de katılması ile iyice etkisini hissettirdiği bir atmosferde adım atıyor olacak.
Bu sıkışma -daha önceki aylarda defalarca belirttiğim gibi- kendisini en fazla 3-9 hattında bizlere hissettiriyor olacak.
Ülke haritamızda 3-9 hattının temsil ettiği konular: Komşularımız, iletişim, ticari hayat, basın-yayın-medya sektörü, dolayısıyla yazarlar, düşünürler, sanatçılar, sosyal medya, ulaşım ağları, teknolojik konular, demokrasi, hukuk, din, yabancı ülkelerle ilişkiler, diplomasi-diplomatlar, ithalat-ihracat dengesi, devletin başındaki kişiler, eğitim ve eğitimciler olarak sıralanabilir.
KASIM 2015 ve TÜRKİYE, ARALIK 2015 ve TÜRKİYE yazılarımda bu konuların Hint Astrolojisine göre nasıl etkiler getireceğini uzun uzadıya aktardığım için Ocak ayı için aynı tekrarı yapmayacağım. İlgilenenler, bugün yaşadığımız pek çok olayın aylar evvel belirttiğim şekilde yazılarımda yer aldığını verdiğim linklerden takip edebilirler.
Ancak 3-9 hattı itibariyle sıraladığım konuların Ocak 2016’da da ülke gündemimiz içerisinde ağırlıklı olarak kendini hissettireceğinden emin olabilirsiniz. Hatta Rahu ve Ketu‘ nun bu ay yer değiştirmesi itibariyle, Kasım ve Aralık’ tan daha da belirgin şekilde bu konular zihinlerimizi meşgul etme potansiyeline sahipler.
Geçtiğimiz ay yaşanan ve finans kuruluşlarını etkileyen yurt dışı kaynaklı teknolojik saldırının da (14 Aralık) Türkiye’ nin 3. Yani iletişim evi ve yabancı ülkeler i temsil eden 10. Ev aksı üzerinde Kala Sarpa Yoga etkisi ile sıkışan gezegenlerin bir sonucu niteliğinde olması Hint Astrolojisi açısından son derece anlamlıdır.
Ocak 2016′ da önceki aylardan farklı olarak gelişen 2 gezegen hareketi ise hiç şüphesiz ki; Merkür ve Jüpiter‘ in Retro (geri gitme) hareketleri olacak.
Öncelikle iletişimden sorumlu gezegen Merkür‘ ün geri gitme hareketi, Hint Astrolojisine göre ayın ilk yarısında son derece malefik (kötü etkiler veren) bir evinde gerçekleşiyor olacak ki; Bu ev Mundane’ de dış borç, hisse senedi, faiz oranları, tazminat ödemeleri gibi parasal konular ile ilişkilidir. Merkür‘ ün gezegen olarak temsil ettiği konulardan bir tanesi de finanstır. Bu açıdan bakıldığında, finansal anlamında Merkür Gerilemesinin, Türkiye Haritası üzerinde tetikleyeceği konular: daha önce yüzleşmekten çekinilen, hatta yokmuş sayılan parasal konuların bu ay gündeme düşebilme potansiyelini işaret etmektedir. Gerileme yaşanırken Merkür‘ ün içinden geçeceği Takımyıldız ise Devlet kurum ve kuruluşlarını, askeri teşkilatı, yönetici konumundaki kimseleri temsil etmekte.
Tüm bu atmosfer Ocak ayı içerisinde Türkiye’ nin kredibilitesi, finans kurumlarının ve sektörünün güvenilirliği hakkında sorunlu bir sürecin yaşanma potansiyelini akla getirmekte. Ayrıca 14 Ocak itibariyle geri gitme hareketine, yer değiştirerek Türkiye’ nin 7. Evi üzerinden devam edecek olan Merkür bu sefer de iş hayatı, iş adamları gibi konuların zorlu bir dönemecin içerisinden geçmesine sebep olabilir. Bu evin içerisinde konuk olacağı Takımyıldız ise yazarlar ve sanatçılar, bilim adamları ile yakından ilgilidir ve kendisinin de (Merkür‘ ün) sıcak ilişkide olduğu yazım, düşünce, özgürlük, bilim gibi konulara da paralellik yapmaktadır.
Yani Ocak ayında yaşanacak Merkür Gerilemesinin oluşabilecek bir potansiyel etkisi de iş dünyasının tanınmış kimliklerinin ya da kuruluşlarının, basın-yayın özgürlüklerinin, bilim adamlarının ön plana çıktığı tartışmalar, buraları işaret eden teknolojik ya da finansal aksaklıklar olabilir.
Aynı Takımyıldızın Hint Astrolojisinde denizler, deniz taşımacılığı ve kara suları gibi konularla da ilintili olduğunu ufak bir parantez ile belirtmek ve Merkür geri giderken, aslında hep var olan, ama Retro hareketin enerjisi ile yine gündeme taşınabilecek konu başlıklarını tetikleyebileceğini de hatırlamak gerekiyor.
Aslan Burcunda, Türkiye’ nin zaten aylardır son derece hassaslaşmış 3. Evinde, Ocak ayı boyunca Uttaraphalguni Takımyıldızında geri gidecek olan Jüpiter ise bizlere gerçekten iletişim ve bağlantı kurmaya yardımcı olan her alanda zorlu bir süreç geçirteceğe benzemekte.
Uttaraphalguni Vedik Astrolojide yapısı itibariyle son derece aktif, üretken ve iş hayatına dönük bir takımyıldızdır. Jüpiter‘ in geri giderken: içe dönme isteği, sosyalleşmekten ziyade içe kapanma arzusu, hareket etmektense geri çekilip beklemeyi teşvik etmesi ile tam bir zıtlık enerjisi oluşturmaktadır.
Astroloji ile uğraşanların yakından bildikleri gibi gökyüzünde birbirine ters enerjilerin çatışması söz konusu olduğunda, haritanın üreteceği sonuçların da yönetilmesi güçleşmektedir.
Hint Astrolojisinde ise Kala Sarpa Yoga‘nın ne yapacağı kestirilemeyen, biraz başına buyruk etkileri ortaya çıkarma potansiyeli ise çok yüksektir.
Dolayısıyla tüm bu hengamenin, Türkiye’ nin 3. evinde ortaya çıkardığı sonuç, en basit ifadesi ile: “yönetilmesi zor bir süreç” olarak ufukta kendini göstermektedir.
Türkiye haritası üzerinde 3-9 hattında Ocak 2016 itibariyle zaten zar, zor dengemizi bulabildiğimiz temel taşlar, yani başta komşu ülkelerle olan ilişkilerimiz, basın – yayın – medya dünyası ile ilgili özgürlükler, ticari ve teknolojik alt yapımızın sağlamlığı ile ilgili konular devlet otoritesi ve yabancı ülkelerle olan ilişkilerimiz anlamında daha da zor bir sürecin içerisine sürüklenme potansiyelindedir.
Jüpiter‘ in geri giderken içerisinden geçeceği sosyal, bağımsız karakterli ve iletişime önem veren Uttarapahalguni Takımyıldızı ise kendini yazarak ifade etmeyi seven insanları son derece öne çıkartarak vurgulamaktadır. Hint Astrolojisindeki 9 gezegenin yazma ile en yakından ilişkili olanı, Merkür‘ ün ise bu takımyıldızın içerisinde olan Jüpiter‘ e, gökyüzünde geri giderken eşlik edecek olması, ifade ve düşünce özgürlüğü adına gerçekten talihsiz bir durumdur…
Tüm bunların yanında, Satürn‘ ün uzun süredir işgal ettiği Türkiye’ nin 6. Evi ise düşmanlarımız, askeri güçler, ülke savunması gibi konularda da ülke olarak yoğunlaşan dikkatimizin dağılmasına maalesef izin vermemektedir.
Yılın ilk ayının Türkiye için biraz sıkıntılı bir süreci işaret ediyor oluşu anlamında, 9-17 Ocak tarih aralığı, gökyüzünde Güneş, Merkür, Rahu – Ketu ve Jüpiter‘ in son derece güçsüz ve negatif enerjiler yayması sebebiyle, yeni senenin ilk ayı içerisinde biraz daha ön plana çıkmaktadır. Bu tarih aralığında bireysel işleriniz anlamında da eğer mümkün ise önemli projeleri ve başlangıçları gündeminize almamanızı tavsiye ederim.
Her ne kadar gökyüzünün yeni yılın ilk günleri için resmettiği tablo pek iç açıcı gibi gözükmese de hayatta yaşanan olumsuz olarak algıladığımız her gelişmenin, daha iyi bir yarın için basamak niteliği taşıdığını hep hatırlayabilmemiz dileği ile yeni yılınızı kutlar, kişisel yolculuğunuz adına mutlu bir yıl geçirmenizi dilerim…
Sevgilerimle,
©Hint Astroloğu
26 Aralık 2015