Ekim ayı, geçirdiğimiz Güneş ve Ay Tutulması etkileri ile gergin bir atmosferde yaşadığımız Eylül ile karşılaştırıldığında; hem bireysel, hem de ülke haritamız açısından nispeten daha sakin bir gökyüzüne işaret etmekte.
Seçim gündemi ve kış aylarının atmosferine uygun olarak da Kasım ayına geldiğimizde bizleri yine Ekim ayına nazaran daha sıkıntılı enerjiler karşılıyor olacak.
Ekim 2015′ te Türkiye’ nin haritası üzerinde özellikle vurgulanan alanlar 3., 4., 6., ve 10. Evler olarak öne çıkmakta.
Geçmiş aylardaki yazılarımı takip edenlerin aşina oldukları gibi bu evler Temmuz ortasından beri aslında Türkiye gündeminin mimarı niteliğinde çalıştılar.
Vedik Astrolojisine göre, Temmuz 2015 itibariyle yer değiştirerek Türkiye’ nin 3. Evi üzerinde 1 sene sürecek olan yolculuğuna başlayan Jüpiter; daha önce pek çok yazımda da belirttiğim gibi ardında bize ekonomik anlamda sıkıntılı bir ortam bıraktı. Çünkü uzun zamandır bizi bolluk bereket, koruma enerjileri ile beslediği Türkiye’ nin para ve ekonomisini temsil eden 2. Evinden ayrılmış oldu…
Şimdi yerleştiği 3. Evimizde ise bize “büyütme”, “abartma” enerjileri ile bu evin temsilcisi olduğu konularda bize bir yüzleşme ortamı yaratmakta.
Ülke (Mundane) astrolojisinde 3. Ev en temel başlıkları ile: Komşu ülkeleri, yazılı-sözlü ve elektronik her türlü iletişimi, basın – yayın organları, medya ve çalışanlarını, tüm ulaşım sistemlerini tanımlamakta kullanılır. Detayına indiğimizde ise yaklaşan seçim gündemimiz ile bağlantılı olarak propagandaların da bu evle bağlantılı olduğunu görebiliriz.
Türkiye’ nin 3. Evi içerisinde Ekim ayı boyunca konaklayacak olan gezegenler: Jüpiter, Mars ve Venüs olacak.
3. Eve yerleşmiş bir Mars genellikle tartışmaları alevlendirme yetisine sahiptir.
Ayrıca Aslan Burcundaki Mars, kazanmak için son derece gözü kara hareket edip, riskli kararlar almaktan da çekinmez.
Ülke gündemimizde sık sık karşı görüşlerin hararetle savunulduğu, bir anlamda yine kutuplaşmanın etkin olduğu bir ay geçirme potansiyeline sahibiz. Ancak Mars‘ ın, Venüs‘ ün desteğini alarak biraz yumuşama etkisi göstereceği de Ekim ayının yansıyan enerjilerinden birisi olacak.
Sonuç olarak basın-yayın-sosyal medya ve propagandalar yolu ile zaman zaman alevlenen kutuplaşma söylemlerinin çok sivri sonuçlar yaratmadan – en azından Ekim ayı içerisinde- bizleri/ülke gündemini meşgul edeceğini, dikkatimizin bu alanda yoğunlaşacağını söyleyebiliriz.
Aynı zamanda bulunduğu noktadan Türkiye’ nin 3. Evini görünümde tutan Satürn sebebi ile de iletişim anlamında zaman zaman ülke gündemini meşgul edecek yetersizlikler, yanlış anlaşılmaların yaşanmasını da bekleyebiliriz.
Zira gezegenler arasında iletişimden başlı başına sorumlu olan Merkür‘ ün de gökyüzünde 10 Ekim’ e kadar geri hareketli olacağını düşünürsek, iletişimi temsil eden insanların, iletişim araçlarının hepsi, bu dönem içerisinde gerek yaşanacak aksaklıklar, gerekse sivri çıkışlar nedeni ile göz önüne daha fazla çıkma potansiyeline sahipler.
13 Eylül Güneş Tutulmasının yaşandığı yerin de bu ev olması sebebi ile yazarlar, sosyal medya aktörleri ve tiyatrocular başta olmak üzere, Ekim ayı ve sonrasındaki zamanlarda iletişim araçları kullanılırken ve toplumu ilgilendiren tartışmalı konuların merkezinde, özellikle bu meslek dalında çalışan insanların öne çıktığını da gözlemlememiz potansiyel gelişmeler arasında.
Gerçi iletişim, basın ve komşularımızla ilgili sıkıntılar Kasım ayı itibariyle daha fazla gündemimizi işgal edecek gibi dursa da, Ekim ayı da Mars‘ ın kışkırtıcı ve yerleştiği takımyıldız Magha‘ nın kibirli etkileri ile hiç de önemsiz bir etkiye sahip değil.
Hatta Venüs‘ ün de aynı takımyıldız etkileri içerisinde ayın ilk 15 günlük dilimini geçirecek olmasını düşünürsek; iletişim ağları üzerinden kibirli, büyüklenen ve sinirlerin gerilmesine neden olan bazı ifadelerin yine gündem maddesi haline geleceğini söylemek yanlış olmaz…
Tüm bu yoğun iletişim gündeminin yanında, özellikle Ekim‘ in ilk yarısında, Türkiye topraklarını, yer altı kaynaklarını, gayrimenkulleri ve milliyetçilik faaliyetlerini ilgilendiren alanda da -yani 4. Ev- uzun süredir buradaki varlığını sürdüren Rahu‘ nun yanına, yücelmiş (güçlü şekilde enerjilerini yansıttığı) şekilde yerleşecek olan Merkür sayesinde vurgulu bir Ekim ayı yaşayabiliriz.
Özellikle gerileme hareketine son verdikten sonra Merkür, bu konu başlıklarını ülke gündemimizde iyice ön plana çıkarma isteğinde olacaktır. Ekim ayının ikinci yarısında milli duyguların olağandan daha fazla gündemde yer aldığı, toprak birlik-beraberliğimizi vurgulayan gelişmelerin vurgulandığı bir dönem de söz konusu olabilir.
Hint Astrolojisine göre 18 Ekim itibariyle Güneş, Terazi‘ de, yani kendini son derece rahatsız hissettiği bir burçta yerleşecek.
Mundane Astrolojisine (Ülkeler Astrolojisi) göre devlet otoritesinin gezegenler arasındaki temsilcisi olan Güneş, burada 16 Kasım’ a kadar kalacağı için yaklaşan seçim sonrasında da yine otorite anlamında sıkıntılı bir sürecin bizleri beklediği işaretini vermekte.
Ayrıca Güneş‘ in Terazi Burcundaki yerleşimi;kararsızlık ve istikrarsız olma ile neredeyse tam anlamı ile bağdaştığından ve yaklaşan seçimin ekonomiye vereceği etkiler de düşünüldüğünde: Türkiye’ nin spekülatif kazançları temsil eden 5. Evinde negatif bir enerjiyi güçlü şekilde yansıtmaya potansiyel yaratmakta.
Özellikle borsa ve benzeri yatırım araçları ile değerlendirmeler yapanların; 18 Ekim -16 Kasım tarih aralığında son derece dikkatli şekilde hareket etmesi gereken bir dönemin; -piyasalarda faiz oranları, Dolar/Euro paritesi, borsa ile ilgili iniş-çıkışlar yaşanmaya aday olması nedeni ile- sçz konusu olabileceğini de belirtmek gerekmekte.
Atrolojide nispeten hızlı hareket eden Güneş, Mars, Venüs gibi gezegenlerin yukarıda bahsettiğim hareket ve etkilerinin yanı sıra, aslında gökyüzünde önemli noktaları elinde tutan ağır hareketli Satürn, Rahu, Ketu ve Jüpiter‘ in enerji yansımaları ile daha önce Türkiye Astrolojisi başlıklı bölümde ele aldığım şekilde aylardır ülke olarak çeşitli olayların içerisinden geçmekteyiz.
Hiç şüphesiz ki; Türkiye’ nin silahlı güçlerini temsil eden 6. Evinde; resmi olmayan, gizli kapaklı oluşumların temsilcisi bir burçta, Akrep‘ te yerleşen ve Temmuz ayı itibariyle Jüpiter‘ in koruyucu etkilerinden mahrum kalan Satürn sayesinde; maalesef askeri ilgilendiren haberler, terör olayları Türkiye’ nin yine gündem maddeleri halini almaya başladılar.
Satürn bir burçta yerleştiğinde, etkileri kısa dönemli değildir. Türkiye bu süreci, 1-2 ay yaşayıp bitirecek günleri maalesef çoktan geride bırakmıştır.
2017′ ye kadar; bu güne kadar yok varsaydığımız, yüzleşmeyi ertelediğimiz pek çok sorunla Satürn bizi ülke olarak, yüzleştirmek ve çözmek için çaba harcamak anlamında sınava sokmaya devam edecektir.
Yıl sonuna kadar devlet otoritesini temsil eden, ülkemizin 10. Evindeki Ketu ile de “geçmişten gelen, çözülmemiş” işlerin devlet otoritesindeki kişilerin önüne tekrar tekrar gelerek sıkıntılı atmosferi tırmandırma eğilimi geçerliliğini koruyacaktır.
Pek çok kişinin merak ederek bana yönlendirdiği “seçim sonuçları” ile ilgili soruları, Ekim ayının tüm etkilerini özetleyerek vermek istiyorum:
- Ekim ayı Türkiye için sert geçen yaz ve sonrasında daha da sertleşecek gezegen enerjileri anlamında son “nispeten sakin” sayılabilecek gökyüzü hareketliliğine sahip. Kasım ayı itibariyle işler ülkemiz açısından daha da yönetilmesi zor enerjiler barındırmakta.
- Ülke haritamızda 3-4-6-10 hattında yerleşen ağır hareketli ve negatif gezegenler nedeni ile komşu ülkeler ile sorunlar, toprak bütünlüğümüz, yazılı basın, sosyal medya, ulaşım yolları, iletişim ile ilgili konular, askeri güçler, düşmanlar ve otoriteyi temsil eden kişiler ile ilgili uzun soluklu bir vurgulanma enerjisi içerisindeyiz. Bu durum 2016 Ocak başına kadar da devamlılığını koruyacak.
- Satürn‘ ün 2017 yılına kadar ikamet edeceği alan; bizi düşmanlarımız, terör, askeri güçler ile ilgili konularda, bulunduğu yerden komşularımızı temsil eden evi de görmesi nedeni ile uzun soluklu bir sınava tabi tutuma eğilimi içerisinde.
- Rahu ve Ketu‘ nun yerleştiği eksen Başak/ Balık Burcu olması nedeni ile ülke toprakları ve devlet otoritesi ile ilgili sorunlar Ocak 2016 başına kadar gündemimizi uzun soluklu olarak meşgul etmeye devam edecek.
- Ekonomi ile ilgili veriler sabit göstergelerden Temmuz ayı itibariyle Jüpiter‘ in yer değiştirmesi ile uzaklaştı ve aylık etkilenmelerle dalgalanmalı seyrine devam edecek. 2016 itibariyle gökyüzünde büyük kare görünümünün oluşmasıyla, bu durum daha da kötüleşme eğilimine girme potansiyelinde.
Tüm bu gelecekteki gezegen yerleşimlerinin yansıttığı istatistiğe göre, Vedik Astrolojisi doğrultusunda; seçim sonrasında ülke olarak istikrarlı ve yumuşak bir zeminde ilerleyebilme potansiyelimiz maalesef gözükmemektedir.
Hatta gökyüzünün durumu daha çok; karmaşık, değişken ve yönetilmesi zor rüzgarların Türkiye’ nin önünde esmeye başlayacağını göstermektedir. Dolayısıyla seçim sonuçlarının keskin bir ayrımı yansıtmaktan uzak olacağı, kanaati daha yüksek bir astrolojik potansiyel olarak öne çıkmaktadır…
Sevgilerimle,
©Hint Astroloğu
26 Eylül 2015
Ekim 2015 Burç Yorumları bir başka yazımda, ay başında yine sayfamda yayınlanacaktır...