Ağustos 2015′ in Türkiye Haritası üzerindeki etkilerine geçmeden önce, bu ay yaşanması potansiyel olan etkilerin aslında Temmuz ayındaki bazı gezegen hareketlerinin bir devamı olması nedeni ile “Temmuz 2015 Burç Yorumları” yazımın bir bölümündeki ifadelerimi yinelemeyi uygun bulmaktayım:
“…… Jüpiter‘in hamlesinden sonra, Temmuz sonrasında, Ağustos ayının başında gökyüzünde uzun müddettir geri harekette bulunan, Jüpiter‘ in yumuşatıcı görünümünden de kurtulacak olan Satürn, düz harekete geçecek ki; geri giden gezegenlerin düz harekete geçtikleri dönemler de bireysel ve ülke haritalarında önemli gelişmelerin tetikleyicisi olurlar.
Hint Astrolojisine göre şu anda Akrep Burcunda bulunan Satürn, düz gitme hamlesini, Türkiye haritasına göre 6. Ev üzerinden gerçekleştirecek.
Batı Astrolojisinden farklı olarak düşmanlar, zıtlıklar, davalar Hint Astrolojisinde 6. Ev üzerinden temsil edilirler. Bu da Temmuz’ da komşularımız, bize karşı duranlar ile ilgili başlayacak hareketli sürecin Ağustos ayında devam edeceğini gösteriyor diyebiliriz.
Elbette 6. Evin çalışan kesim ve polis/asker gibi tüm silahı güçleri de kapsadığını ve Türkiye haritasının hem Ay, hem de Yükselen noktası üzerinden geçecek olan Mars’ ın toplum olarak her an gerilmeye müsait bir ortamı yaratmak için çalışacağını da unutmamak gerekiyor…….”
Yukarıda da bahsi geçtiği üzere, Temmuz 2015′ te Yengeç Burcundaki keyifli yolculuğuna son verip, Aslan Burcuna ve Magha Takımyıldızına geçen Jüpiter; Türkiye’ nin komşuları ile olan ilişkileri başta olmak üzere 11 Ağustos 2016 tarihine kadar, ulaşım yolları, iletişim ve basın -yayın kuruluşları ile ilgili meseleleri büyüterek gündem maddesi haline getirme eğiliminde olacak.
Jüpiter‘ in haritalar üzerindeki geçişleri, ilgili olduğu evle bağlantılı konular anlamında genellikle büyüme getirme anlamını taşır.
Örneğin bir astroloji haritasında 1. Ev, kişinin kendini temsil ettiğinden; 1. Evin üzerinden geçen Jüpiter, birey dikkat etmediği taktirde, pek çok konuda ona şans ve bereket getirmesinin yanında, fiziksel olarak şişmanlama -yani bir anlamda büyüme- da getirecektir.
Bu basit örnekten yola çıkacak olursak, Jüpiter‘ in Aslan Burcunda yerleştiği alan, Türkiye’ nin Hint Astrolojisine göre 3. Evi olmaktadır.
3. Ev ülkeler astrolojisinde ise çok genel hatları ile harita sahibi ülkenin komşularını, tüm ulaşım ağını, yazılı basını, gazetecileri, yani iletişimi ve anlaşmalar da dahil olmak üzere yazılı faaliyetleri temsil eder. Klasik astroloji metinlerine göre ise 3. Ev, iktidardaki güç ile de yakından ilgilidir.
Hint Astrolojisine göre Jüpiter‘ in yaz ayları boyunca içerisinden geçeceği takımyıldız ise Magha‘ dır ki; yöneticiler, idareciler, devlet büyüklerinin en önde gelen temsilcisi olan takımyıldız bizzat kendisidir…
Eylül ayının başlarına kadar Jüpiter Magha Takımyıldızında ve Türkiye’ nin 3. Evi üzerindeki “büyütücü” transitine devam ederken, yukarıda saydığım: komşular, iletişim, yazılı basın gibi alanlarda olumlu hamlelerde bulunulmuş ise pozitif neticelerin katlanarak alınacağını söyleyebiliriz. Ancak tersi düşünüldüğünde de bu dönem içerisinde aynı konu başlıklarında rüzgar ekenlerin fırtına biçeceği de son derece aşikardır.
Hint Astrolojisine göre Türkiye’ nin sınırlarındaki bu hareketlilik, komşuları ile olan ilişkileri malesef devlet büyüklerinin de içinde bulundukları durumda ısrarcı olmaları sebebi ile çözüme doğru gitmekten biraz uzak durmaktadır.
Zira Magha dediği dedik, kibirli bir takımyıldızdır ve Jüpiter bu takımyıldızın içerisinden geçerken, iktidardaki karar mercileri adına bu duyguyu daha da büyüterek, beslemektedir…
Ağustos ayında Jüpiter‘ in yanında gökyüzünün en büyük aktörlerinden Satürn de, Akrep Burcunda ve Türkiye’ nin 6. Evi üzerinde uzun süredir bulunduğu geri hareketten çıkarak düz harekete geçecek. Yani bir anlamda uzun süredir pasifize olmuş, yapmak istediklerini gerçekleştiremeyen Satürn‘ ün değişim getiren sancılı enerjilerinin önü açılmış olacak.
Peki hangi alanda?
Bunun için de yine Akrep Burcunun ve Satürn‘ ün şu anda bulunduğu yerin, Türkiye Haritasında hangi eve düştüğüne bakmamız gerekir ki; bu da Hint Astrolojisine göre Türkiye’ nin düşmanlarını, polis-asker gibi silahlı kuvvetlerini, ulusal savunmayı, sağlık sektörünü ve genel anlamda çalışan kesimini temsil eden kötücül (malefik) evlerinden birine (6. Ev) denk gelmektedir.
Satürn‘ ün düz harekete geçmesi (Aynı zamanda Temmuz ayının ortasında Jüpiter‘in koruyucu görünümünden de kurtulduğu için artık önünde hiçbir engel kalmamış durumdadır.) 6. Evin konularında Türkiye’yi götürmek istediği bir değişim sürecinin içerisine rahatça çekmeye başlayacağı anlamına gelmektedir.
Satürn‘ ün verdiği değişimler biraz sancılı ve uzun sürme eğilimi gösterirler.
Astrolojik olarak Türkiye; ulusal savunması, dış ülkeler ve düşmanları ile olan ilişkilerinde yeni bir yapılanmaya, ya da anlayış biçimine geçmesi anlamında Ocak 2017′ ye kadar sürecek uzun ve çetin bir sürecin içerisine Ağustos 2015 itibariyle girmiştir diyebiliriz.
Türkiye’ nin halletmesi gereken konu başlıkları ulusal güvenlik, silahlı güçler gibi oldukça sıkıntılı ve aşina olduğumuz mevzuları içermekle birlikte –pozitif bir bakış açısı ile– en azından şu anda Satürn‘ ün içerisinden geçtiği Anuradha Takımyıldızı verdiği yumuşak ve uzlaşmacı enerjileri sebebi ile Türkiye’ yi daha olumlu bir tavır sergileme eğilimine yöneltebilir ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerekir. En azından 2016′ ya kadar Türkiye için sağduyulu olmayı başarabilmek, istenirse yapılabilecek seçenekler arasındadır diyebiliriz.
Başka bir yazının konusu olsa da biraz ilerisine göz attığımızda ise: ilerleyen günlerdeki gezegen transitleri ve bilhassa 13 Eylül 2015′ te yine Türkiye’ nin 3. Evi -yani komşularını temsil eden alan- üzerinde gerçekleşecek olan Güneş Tutulması ile birlikte, uzun süredir tohumları atılmış konular hakkında beklenen sonuçların gerçekleşmeye başladığına şahitlik edebiliriz. Biraz daha ileri giderek, 2016 yılına da hızlıca bir göz attığımızda bu sürecin etkilerinin devamlılığını, Türkiye haritasında Hint Astrolojisine göre gezegenlerin birbirleri ile yapacakları yerleşimlerin yansıtacağı olumsuz görünümler ve Satürn‘ ün de son derece sert ve savaşçı bir takımyıldıza/ Jyeshta‘ ya geçişi ile birlikte teyit edebiliriz…
Ağustos ayına tekrar geri dönecek olursak; gökyüzünde daha sıklıkla yer değiştiren Venüs-Mars- Güneş- Merkür de yine ağır hareket eden gezegenler kadar rahatsız yerleşimleri ile bu ay dikkat çekmekteler.
Özellikle Venüs ve Mars Ağustos ayı boyunca hiç rahat enerjiler veremeyecekler.
Venüs Türkiye’ nin 2. Ve 3. Evleri arasında Temmuz ayında Aslan Burcunda başladığı geri gitme hareketine Yengeç Burcu ile birlikte devam ederken; parasal/ekonomik veriler, borsa, ticari konular hakkında bizi sıkıntılı ve kayıp olarak düşünebileceğimiz olayların içerisine de çekme eğiliminde olacak.
Ayrıca Venüs Türkiye’ nin genç nesil ve kayıplar, yurt dışı etkilerini temsil eden evlerinin de yöneticisi olduğundan; gençlerle ve doğal temsilcisi olduğu kadınlar ile ilgili konularda da toplumsal olarak duygusal tepkilerin hassaslaştığı bir süreçten geçme potansiyeline sahibiz.
Tüm bu etkilerin arasında -sonuncu ama en önemlilerden biri- aslında gökyüzünde en rahatsız konumda bulunan gezegen Mars olacak.
Çoğunlukla uzlaşmacı, şefkatli ve dişil etkiler barındıran Yengeç Burcundan tabiri caizse nefret eden savaşçı, agresif ve eril enerji gezegeni Mars tüm Ağustos ayı boyunca kıstırılmış ve öfkesini patlatmak için fırsat kollar şekilde hareket edecek.
Beklediği bu fırsatı da Eylül Ayı sonlarına doğru bulacak.
Ancak Türkiye Mars’ ın bu istediğini tam anlamı ile yapamayan yerleşimi ile Ağustos ayı boyunca özellikle politikacılar ve hükümet anlamında zorluklar yaşayacak.
Mars’ ın Yengeç Burcundaki yerleşimi çok çaba sarf edilen süreçler olsa da sonuç almakta bir hayli zorlanacağımızı göstermekte. Çünkü aksiyonu seven enerji, elinin kolunun bağlı olduğu Yengeç Burcunda kıstırılmış olacak.
Üstelik de Yengeç Burcu içerisinde diğer gezegenlerin de çoğunlukla gizli kapaklı işleri temsil eden Aslesha Takımyıldızında yerleşmelerini göz önünde bulunduracak olursak: Bazı süreçlerin neden sonuca vardırılamadığı? Ya da kasti olarak yanlış algılatılan bir takım politik hamlelerin varlığı ile şüpheli bir kamu oyu algısı içerisine düşebiliriz…
Özetleyecek olursak; Temmuz ayında Jüpiter‘ in yer değiştirmesi ile birlikte tetiklenen, Türkiye açısından uzun ve değişim içeren bir sürecin henüz çok başındayız.
Kısa sürede yer değiştiren ve hayatlarımıza ani etkiler yansıtan Mars, Venüs gibi gezegenlerin yanında, Türkiye’ nin şu anda içerisinden geçtiği süreç kesinlikle ağır hareket eden Satürn, Rahu, Ketu ve Jüpiter gibi gezegenlerin büyük planının bir parçası olarak hayatımıza etkilerini yansıtmakta.
Türkiye çok uzun süredir astrolojik olarak büyük bir değişim sürecinin içerisinden geçmektedir. 14 Temmuz’ da yer değiştiren Jüpiter ülkemiz açısından uykuda olan konuların tekrar hayata dönmesine ve varlıklarını bize hatırlatmasına sebep olmuştur.
Büyük resimdeki esas amaç ise değişimin tamamlanmasıdır…
Sevgilerimle,
©Hint Astroloğu
31 Temmuz 2015