“………Hiçbir olağanüstülük yoktu, az sonra beni bütün yaşamım boyu izleyecek, acılara, pişmanlıklara yol açacak, mutluluğun ne olduğunu gösterip sonra onu elimden alarak sonsuz umutsuzluğa düşürecek yolculuğu başlatan şeylerin, az ötemde durduğunu gösterir hiçbir işaret yoktu……”
-Kürşat Başar / Sen Olsaydın Yapmazdın Biliyorum
Yıllar önce başlayan Hint Astrolojisi yolculuğumda pek çok insan tanıdım. Bu güzel insanlar vasıtasıyla haritalarını ve dolayısıyla da hayatlarını gözlemleme şansını yakaladım.
Bu uzun, hiç bitmeyecek keyifli serüvenin içerisinde, zamanla haritalar üzerinde kesişen bazı benzerlikler dikkatimi çekmeye başladı.
Neden bazı insanlar diğerlerine nazaran daha mutlu, daha uyumlu, daha huzurlu kısacası sevdiği ve sevildiği bir hayat yolculuğunu deneyimliyorlardı da diğerleri bunu yaşamaktan mahrum kalıyordu?
Bu sorunun Vedik kuralları içerisinde haritalar üzerindeki izlerini, tam tersi bir yolculuğu yaşayanlar vasıtasıyla sürdüm.
Bu yazı; ilişkilerinde aradığını bulamayan, sevgi ve aşk konusunda huzurlu bir limanda konaklamayı başaramayanlarla ilgili…
Bu yazıda hayal kırıklıklarının, gücenmişliğin, göz yaşlarının, aşkın izini süreceğiz.
Atalarımızın uzun yıllar içerisinde deneyimlediklerinden süzülüp gelmiştir bazı atasözleri, bazı deyişler.
Hepimiz için çok bildik sözlerden biridir: “Allah çirkinler bahtı versin”…
Astrolojide ise bu söz, öyle doğru bir harita yerleşimine denk düşerek kendini kanıtlar ki! Konuya meraklı ve bilgisi olanlar için son derece net bir zıtlığı gözler önüne serer.
Şöyle ki:
Bireysel haritalarda fiziksel özelliklerimizi 1 ve 2. Evler belirler.
Elbette herkes kendine göre güzel, hoş ve alımlıdır ancak hepimizin oybirliği ile daha çekici ve daha güzel bulduğu insanlar için haritada, objektif bir değerlendirmeyle “iyicil” olarak tanımlanan gezegenlerin -yani Venüs, Ay, Merkür veya Jüpiter’ in- bu evlerde yerleşimlerine bakmak gerekir.
Özellikle de kadın haritalarında Venüs‘ ün 1 veya 2. Evde güçlü bir şekilde yerleşmesi, -başka zarar veren gezegen etkilerinin altında kalmadıkça- kişiyi ayırt edilir ölçüde güzel yapabilmektedir.
Güzel olmak elbette iyi bir durumdur ancak evrenin aritmetiği haritalar üzerinde de dengeyi sağlamak için çalışır. İşte tam bu noktada da baht ve güzellik dileması karşımıza çıkar. Çünkü 1 veya 2. Eve yerleşen Venüs; bulunduğu noktadan tam karşıdaki 7. veya 8. Evi görecektir.
Bu konunun kapsamı içerisinde ise haritalarda 7. Ev evliliği ve ilişkilerimizi; 8. Ev ise ilişkilerimizden, evliliğimizden duyduğumuz mutluluğu gösteren yerlerdir.
Romantizmin, aşkın gezegeni olan Venüs ise kişinin bu evlerin temsil ettiği konulardaki beklentilerini özellikle duygusal tatmin anlamında attığı bakışla yüksek bir noktaya çekecektir.
Bir anlamda 1. veya 2. Eve yerleşerek, güzelliği, çekiciliği ile donattığı kadından Venüs bunun bedelini aşk olarak istemektedir.
Bu yerleşim genellikle varlıklı bir eş potansiyelini de kişinin hayatına çekme eğilimini gösterir. Dolayısıyla bir yan etki olarak, “Zengin adam- Güzel kadın” birlikteliklerinin pek çoğunda kadın haritasında bu ize rastlamak da mümkündür.
2. Evdeki yerleşimi bir nebze olsun daha az can yakıcı olsa da; özellikle 1. Evdeki Venüs kişinin hayatında ilişkileri, baş köşeye oturtma eğilimindedir.
Çünkü 1. Ev bizim yaşama nasıl baktığımızı? Neyi en çok önemsediğimizi? Hayata geliş amacımızdaki en kuvvetli güdüleri tanımlar.
Astrolojide ise aşk, sevgi, ilişkiler dediğinizde ise hiç şüphesiz ki ilk göz atmanız gereken gezegen Venüs‘ tür…
Özetle 1. Evinde Venüs yerleşimi bulunan insanlar için hayatlarında bir ilişkinin var olması, sevildiklerinden emin oldukları bir partnerle kendilerini tamamlanmış hissetmeleri hayati derecede önemlidir.
İşte bu noktada atalarımızın “Allah çirkinler bahtı versin” deyişi haritada vücut bulur.
Venüs 1. Eve yerleşerek kişiyi güzelleştirmiştir. Ancak ona yüksek bir duygusal tatmin çıtası koyarak, karşısındaki partnerden; ruhunu okşayan, aşkını yorulmadan teyit eden, sevildiğini hep hissettiren biri olmasını da beklemektedir. Haritadaki diğer yerleşimler istisnai şekilde ilişkiler üzerinde koruma etkisi vermedikçe de bu durum, günümüz dünyası için oldukça hayal kırıklığı üretme potansiyeline sahiptir…
Hint Astrolojisinde erkek haritalarında eş karakası (göstergesi) olan gezegen ise yine Venüs‘ tür. Bu açıdan da evlilik evi ile bağlantı kuran iyi durumdaki bir Venüs, erkeğin hayatında güzel, alımlı ve fakat yine ilgi, alaka, romantik beklentiler açısından yüksek çıtaya sahip bir kadın potansiyeline işaret edecektir.
Harita yerleşimleri sonucunda sorunlu ya da problem üretmeye daha yatkın bir durum da Vedik Astrolojisinde Node‘ lar; yani Rahu veya Ketu ile birleşen Venüs ile söz konusu olabilmektedir.
Özellikle Ketu ile birleşen Venüs, kişinin hayatında yaşadığı ilişki tecrübelerini kadersel olarak kendi yönetimi dışındaki sonuçlara götürebilmektedir.
Ketu– Venüs kombinasyonunda; harita sahibi bazen her şeyi doğru yapsa da ilişkileri hiç beklemediği ve hak etmediği şekillerde büyük hayal kırıklıkları ile sonlanabilmektedir.
Venüs, Rahu ile birleştiğinde ise harita sahibinin zaten ilişkilere bakış açısı abartılı, sıra dışı ve tutkulu olma eğilimindedir.
Venüs mükemmelliği arar ama bu arayış içerisinde mutluluğu garanti etmez.
Mutluluk, farkındalık, kabulleniş ve olgunlaşma ile mümkündür.
Rahu – Venüs kombinasyonunda harita sahibi karşısındaki insanı olduğu gibi kabul etmekten ziyade, kafasında idealize ettiği kişiyi sevme eğilimindedir. Dolayısıyla da ilişkinin başında tam da aradığı insanı bulduğunu beyan eden biri iken, zamanla aşık olduğu insanın neredeyse her hareketinden rahatsız olan, eleştirel ve mutsuz, kalbi kırık, inatçı bir sevgiliye dönüşebilir.
Ya da bu kombinasyon kişinin gerçekte nasıl biri ile birlikte olmak istediği konusunda, hayatında yanılgılar yaşatma etkisi olarak da kendini gösterebilir.
Genç yaşlarında Venüs‘ ün dikte ettiği konforuna, egosuna hizmet eden “denk” partnerlerle, kendisini mutlu etmeyen deneyimler yaşarken, farkındalığının gelişmesi ile birlikte harita sahibi, aslında tam tersi beklentilere sahip olduğunu ve son derece uzun, yorucu bir süreci kendi kendine zehir ettiğini görebilir.
Node‘ lar (Rahu ve Ketu) ile birleşen Venüs; ilişkiler konusunda harita sahibine sanki direksiyonda kendisi değil de bir başkası oturuyormuş, ya da olan-bitenin kontrolü kendisinde değilmiş hissini de çoğu zaman yaşatır. Özellikle bitiş aşamasında, birey, karşısındaki insanla aralarındaki olayların nasıl olup da bu raddeye geldiğini anlamakta zorlanabilir.
Bu aslında Vedik Astrolojisinin altında yatan karma felsefesine aşina olanlar için son derece olağan bir durumdur. Çünkü Rahu ve Ketu haritalardaki Karma’ nın işleyeceği yerlerin (konuların) en önemli işaretçileridirler. Karmik noktalar çalıştığında ise harita sahibi yaşadıklarını sadece “o an” farkında oldukları ile değerlendirebilecektir.
En çok da Venüs– Ketu birleşimlerinde kişi “ben bunu hak etmedim hissi” ve “Neden ben?” soruları ile kendini baş başa bulabilmektedir.
İlişkiler ve Node‘ lardan bahsettiğimizde 1-7 aksı olarak bilinen Rahu/ Ketu yerleşiminden de söz etmek gerekir.
Rahu ve Ketu herkesin haritasında istisnasız olarak, her zaman tam karşılıklı olarak konumlanırlar. Yani Rahu eğer haritanızda 3. Evde ise, Ketu da tam karşısında 9. Evde yerleşmek zorundadır.
Bu aksın ilişkiler ve evlilik açısından en problemli sayılabilecek durumu ise 1-7 hattında yerleşmesidir. (Rahu 1. Evde – Ketu 7. Evde veya tam tersi Ketu 1. Evde – Rahu 7. Evde)
1.Ev harita sahibinin kendisini, 7. Ev ise partnerini/eşini/evliliğini temsil etmektedir.
Az önce bahsettiğim “kendi kontrolünde olmama” hissi, harita bu aksa sahip olduğunda da özellikle evlilik açısından sarsıcı olaylara çalışabilmektedir. Her şeyin “ideal” olarak tanımlanabileceği koşullarla başlayan hayat arkadaşlığı ard arda gelen, hatta bazen üzerine roman yazılsa yeri var dedirtecek ölçüde şaşırtıcı gelişmeler ile sınanabilmektedir.
Bazen de Rahu 1. Ev, Ketu 7. Ev yerleşimlerinde evliliğin/birlikteliğin sonu, skandal sayılabilecek, kimsenin o çiftten beklemedikleri, olaylar ile nihayet bulabilmektedir.
Tam tersi, yani Ketu 1. Ev; Rahu 7. Ev yerleşimlerinde ise; harita sahibinin partneri toplum tarafından “farklı” ya da “tuhaf” diye nitelendirilebilecek bir kişiyi işaret etme potansiyeline sahiptir. Çünkü 7. Evdeki Rahu kendine dönük, biraz bencil ve sıra dışı (etrafınızdaki çiftlerin eşlerine benzemeyen) hal, tavır ve ruh haline sahip bir eşi gösterir.
Bu aksa (1-7) sahip haritaların evlilikleri, diğer koruyucu yerleşimler ya da güçlü Yogalar ile desteklenmediği durumlarda, malesef çoğunlukla ya eşler arasında kağıt üzerindeki birlikteliklere dönüşmekte, ya da boşanmayla sonuçlanmaktadır.
Node‘ lar ve ilişkiler/ aşk hakkındaki son paragrafı ise 5. Evdeki Ketu yerleşimine değinerek bitirmek istiyorum.
5. Evdeki Ketu kişiye olmayacak, hatta bazen platonik olarak tanımlanabilecek ilişkilerin peşinden koşma eğilimini verme potansiyeline de sahiptir. Öyle ki; harita sahibi etrafındaki eş-dostunun uyarmasına gerek kalmayacak derecede farkında olarak, sonu gelmeyecek bir sevdanın peşinden, bile isteye yıllarca kendini bir hiç için tüketebilir.
Ketu takıntı yapmaya eğilimli bir gezegendir.
Ketu, 5. Ev yerleşiminde,1. Ev yerleşimlerinde (bulunduğu yerden 5.; Yani aşk evini göreceği için) ve Venüs ile kavuşumlarında; kişinin karşısındaki insanı, her türlü olumsuzluğa, acı ve kalp kırıklığına, -yani kendisine rağmen- ısrarla sevmeye, ilişkiyi yürütmeye adeta zorlar. Bu noktada kişinin hayatının iplerini kendi eline alması ve onu mutsuz kılan bu durumdan uzaklaşmayı başarması normalden biraz daha fazla bir zaman alabilmektedir…
Kişiye ilişkiler anlamında rahat-huzur vermeyen, mutlu olmak amacı ile başlanan birlikteliklerde tam tersi sonuçlarla kişiyi hayat yolculuğunda zorlayan deneyimlerin yaşanmasına neden olan etkilerin bir başka mimarı da haritalarda 8. Ev olabilmektedir.
Diğer insanlara nazaran ilişkiler anlamında biraz daha talihsiz durumlar, birlikteliklerin ayrılık ve hüsranla sonuçlanması, ya da sonlanan ilişkinin ardından kişiyi fazlasıyla mutsuz edecek sorunlar, incinmişlikler bırakması da haritalarda 8. Eve yerleşen kötücül gezegenlerin varlığı ile daha fazla gerçekleşebilmektedir.
Özellikle Hint Astrolojisinde kadın haritalarında bu evin en iyi durumu boş olması, boş olmadığı taktirde de Mars, Satürn, Ketu, Rahu gibi gezegenlerden herhangi birinin en azından bu evin içerisinde bulunmaması halidir. 8. Eve yerleşen kötücül nitelikli gezegenler, kişiye ilişkilerinden mutluluk-tatmin duyması anlamında destek vermezler. Bu evdeki vurgu, bazı harita yerleşimlerinde ilişkilerde sadakat, aldatma ve aldatılma durumlarını da bir anlamında kişinin hayatına mıknatıs gibi çekme eğilimini tetikleyebilmektedir…
Yukarıda bahsettiğim belli başlı etkiler elbette ilişiklerimiz, aşk ve Venüs hakkında sınırlı bir tanımlamanın aktarımıdır. Konunun etraflıca incelenmesi, etkilerin çoğaltılması elbette mümkündür ve hatta bir kitap konusu olabilecek kadar da detaylı bir çalışmanın konu başlığı çok rahat olabilir. Ancak bir haritayı açtığımda, bu yazı vasıtasıyla aktarmaya çalıştığım belli başlı yerleşimleri gördüğümde, bunlar bana harita sahibinin ilişkileri, ilişkilere bakış açısı anlamında genellikle şaşmaz şekilde isabetli fikirler vermektedir.
Hiç şüphesiz ki hepimiz açısından sevdiğimiz ve sevildiğimiz bir hayat yolculuğunu deneyimlemek son derece önemli ve arzulanan bir durumdur. O nedenle bu yazımda Vedik bilgilerinin yardımıyla “Neden ben?” sorusunun yanıtını haritalar ve astroloji ile vermeye çalıştım.
Haritasında bu zorlu yolculuğun izlerine sahip kişiler için son sözü, durumu en güzel şekilde özetleyen Cemal Süreyya‘ dan bir alıntıyla bitirmek istiyorum:
“Sevmek” ne uzun kelime…
©Hint Astroloğu
12 Aralık 2015